9. Hukuk Dairesi 2014/14110 E. , 2015/26598 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.09.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde pazarlama sorumlusu olarak çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, bu feshin geçersizliği ve işe iadesi için açılan davanın lehine sonuçlandığını, süresinde başvuru yapmadığı gerekçesiyle işe başlatılmadığın ileri sürerek ... İcra Müdürlüğünün 2013/19977 esas sayılı dosyası ile takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işe iade talebinin kabulüne karar verilmesi nedeniyle, müvekkili şirketçe davacının işe iade talebinin uygun görüldüğünü, bunun üzerin davacının iş akdinin feshinden önce çalışmakta olduğu görevine iade edildiğini, usulüne uygun yapılan tebligatın tebliğine rağmen davacının kendisine verilen 4 günlük sürede işe başlamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, işe başvuran davacının işe davet eden işverenin tebliğine rağmen verilen 4 günlük sürede işe başlamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı kendisine yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve yasal 1 aylık sürede işverene başvuru yaptığı gerekçesi ile temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz.
Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın yapıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur.
Muhatabın adreste bulunmaması halinde, bu durumun geçici veya sürekli olmasına göre tebligat 7201 sayılı Yasanın 20 nci veya 21 inci maddesine göre yapılacaktır. 21 inci maddesine göre yapılan tebligatta, (2) nolu ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih tebliğ tarihi sayılırken, 20 nci maddeye göre yapılan tebliğde ise, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihten itibaren onbeş gün sonra tebliğ yapılmış sayılacaktır.
6099 sayılı Yasa ile Tebligat Kanununun 21 inci maddesinde yapılan değişiklik gereğince, gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, kendisi o adreste hiç oturmamış veya sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim edecek ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştıracaktır. Bu durumda ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih tebliğ tarihi sayılacaktır.
Tebligat kural olarak muhatabın kendisine yapılmalıdır. Muhatap adresinde bulunmadığı takdirde, onun yerine tebligatı kabule yetkili kişilere yapılır. Muhatabın konut adresinde süreklilik arzedecek şekilde birlikte oturan aile halkından biri veya varsa birlikte oturduğu hizmetçi tebligatı almaya yetkili kişilerdir. Yetkili kişilerin görünüşe nazaran onsekiz yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerekir. Tebligat yapılacak gerçek kişi işyeri, işletme veya iş sahibi ise, işyerinde bulunmaması halinde daimî işçisine yapılan tebligat geçerli olacaktır.
Tebligatın muhatabı veya adına tebligatı alacak yetkili kişi adreste bulunmakla birlikte tebliğden imtina ederlerse, bu durum tebliğ evrakına yazılmak şartıyla tebliğ işlemi, Tebligat Kanununun 21. inci maddesi uyarınca yapılmalıdır. Keza Tebligat Tüzüğünün 29. maddesi uyarınca muhatabın evde bulunmama sebebininde tebliğ evrakına yazılmaıs gerekir.
Dosya içeriğine göre, davacının işe iade talebinden sonra işverence davacının 4 gün içinde işe başlaması gerektiğine dair tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesi gereğince yapılmak istendiği anlaşılmaktadır. Tebliğ evrakına, adresinde bulunmayan davacının bulunmama sebebi yazılmamıştır. Bu durum Tebligat Tüzüğü"nün 29. maddesine aykırıdır ve tebliği usulsüz kılar. Davacıya usulüne uygun tebligat yapıldığından bahsedilemez. Ayrıca davacının işyerine geldiği sırada başlatılması için gereken 1 aylık yasal süre de geçmemiştir. Davacı tebligattan 02.08.2013 günü haberdar olduğunu belirttiğine göre süresinde işverene başvurmuş sayılacaktır. Bu durumda davalının davacıyı işe başlatmadığı gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yazılı gerekçe ile davanın reddi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.100.00 TL.duruşma avukatlık parası ile peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.