22. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/27365 Karar No: 2016/26143 Karar Tarihi: 02.12.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/27365 Esas 2016/26143 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2016/27365 E. , 2016/26143 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ DAVA : Davacı, fark ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı işyerinde 25.12.2009-19.12.2010 tarihleri arasında aralıksız çalıştığını iddia ederek ödenmeyen ücret alacağının hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı, davacı ile iş ilişkisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin, 26.02.2013 tarihli ilamı ile ’’...Mahkemece fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Bu durumda yapılacak iş, davalı şirketin Malatya ilinde asıl işveren ya da alt işveren sıfatıyla işyerinin olup olmadığı kesin bir biçimde saptanmalı, Sosyal Güvenlik Kurumu memurlarının işyeri ile ilgili kontrol tutanaklarının aslı veya onaylı suretleri, işyerinde çalışanlar ile ilgili düzenlenen aylık puantaj ve mesai defterleri, ücret tediye bordroları ve şahsi sicil dosyaları Kurumdan celbedilerek varsa işyeriyle ilgili davacının çalışmalarını gösteren diğer belgeler celbedilip incelenmeli, işyerin kapsam kapasite ve niteliği ile, çalışan sayısı açıkça tespit edilmeli, ayrıca mümkün oldukça işyerinin müdür ve görevlileri, işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlendikten sonra karar verilmelidir.’’ gerekçeleri ile bozma kararı verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacının dava konusu edilen dönemde davalı iş yerinde çalıştığı iddiasının yöntemince ispat olunamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında iş ilişkisinin olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, Davacı ,davalıya ait inşaat işyerinde 25.12.2009-19.12.2010 tarihleri arasında ahçı olarak çalıştığını, çalışmalarının sigortaya bildirilmediğini, geçirdiği iş kazası sonucunda sağ ayağında kırık meydana geldiğini ve ameliyat sonrası tedavisinin devam ettiğini, sigortasız çalıştırıldığı için kuruma iş kazası ihbarında bulunduklarını, ödenmeyen 4.250,00 TL ücret alacağının bulunduğunu iddia etmiştir.Davalı ise davacının tanınmadığını ve işyerinde çalışmadığını savunmuştur. Dosyada fiili çalışma olgusunu gösterir yazılı belge yoktur.Dinlenen davacı tanıkları anlatımlarında davacı ile birlikte bir süre aynı işyerinde çalıştıklarını ifade etmişlerdir. Dosya içeriğinden, davacının sosyal güvenlik kurumuna geçirdiği kaza olayı ile ilgili iş kazası ihbarında bulunduğu da anlaşılmaktadır. Bu anlamda, tüm tanık beyanları, davacının iş kazası tespiti için sosyal güvenlik kurumuna başvurusu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davanın kabulü gerekirken reddi isabetsizdir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.