22. Hukuk Dairesi 2016/30241 E. , 2016/26137 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı ya da geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe iade kararına rağmen müvekkilinin işe başlatılmaması halinde sendikal tazminat için bir yıldan az olmamak kaydıyla brüt ücretin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili şirket yetkilisi hakkında, asılsız, soyut ve gerçek dışı isnatlarda ...Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, bunun üzerine, müvekkili şirket ortağı hakkında asılsız, gerçek dışı ve soyut iddialar ile kovuşturmaya neden olmasından dolayı 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-b. maddesi ve aynı kanunun diğer ilgili maddeleri gereğince davacının iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir nedenle tazminatsız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,davalı işyerinde çalışan ve sendikalı olan işçilerin çalışmalarına izin verilmediği, kendilerine sendikalarından istifa etmeleri için baskı kurulduğu, sendikalı olan işçilerin sadece sendikalı olmaları nedeniyle işten çıkartıldıkları, sendika üyeliğinden 27.09.2009 tarihinde istifa eden işçi Fadime Durak"ın ise çalışmasına devam ettiği, davalı işyerinde sendikalı olarak işçilerin çalışmalarına imkan tanınmaması nedeniyle sendikanın o işyerinde yetki prosedürünü de işletemeyeceği, davacının iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
6356 sayılı Sendikalar Kanunu’nun “sendika özgürlüğünün güvencesi” başlıklı 25. maddesini birinci fıkrasına göre; İşçilerin işe alınmaları; belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri, belli bir sendikadaki üyeliği sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri veya herhangi bir sendikaya üye olmaları veya olmamaları şartına bağlı tutulamaz; üçüncü fıkrasına göre; İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farklı işleme tabi tutulamaz. Aynı maddenin beşinci fıkrasına göre ise; sendikal nedenle iş sözleşmesinin feshi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunu’nun 20 ve 21. madde hükümlerine göre dava açabilir ve iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanun"un 21. maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir.
Sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği gibi ölçütler belirlenmiştir.
Dosya içeriğine göre,fesih bildiriminde davacının iş sözleşmesinin şirket ortağı hakkında asılsız şikayette bulunduğu,bu şikayet sonucu Başsavcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği,buna göre asılsız iddialar nedeniyle davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği belirtilmiştir.Davacının şikayeti üzerine Başsavcılıkca verilen takipsizlik kararının ilgili Ağır Ceza Mahkemesince itiraz üzerine kaldırıldığı, sulh ceza mahkemesince yapılan yargılama sonunda yeterli delil bulunmadığı gerekçesi ile sanık hakkında beraat kararı verildiği,bu karanın ilgili Yargıtay Ceza Dairesinin onama ilamı ile kesinleştiği anlaşılmaktadır.Davacının şikayeti üzerine yargılama yapılmış olması ve sonunda delil yetersizliğinden beraat kararı verilmesi ile davacının hak arama hürriyeti dikkate alındığında davalı işverence feshin haklı yada geçerli bir nedene dayandığı kanıtlanmadığından mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmiş olması isabetlidir.
Sendikal fesih bakımından ise,davacının üyesi olduğu sendika tarafından dosyaya sunulan yazıda sendikaya onbir işçinin üye olduğunu,istifa eden bir çalışan dışında diğer üyelerin işten çıkartıldığını bildirmiştir. Mahkemece karara esas teşkil eden tarafların iddia ve savunmaları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından işyerinde sendikal baskı yapıldığı şeklinde beyanları bulunan tanıkların davacı ile menfaat birliği içinde olduğu da değerlendirilerek işyerindeki sendikal örgütlenmenin davalı tarafından engellendiği ve feshin sendikal nedene dayandığı iddiasının davacı tarafından ispat edilemediği sonucuna ulaşılmıştır. Sendikanın belirtilen şekildeki cevabının ise sendikal sebebin varlığı ispata yeterli olmadığı anlaşılmakla feshin sendikal sebebe dayandığı gerekçesi ile söz konusu tazminatın davacının bir yıllık ücreti tutarı olarak karar verilmesi hatalıdır. Fesih sebebine ve davacının çalışma süresine göre davacının beş aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesi dosya içeriğine uygun düşecektir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde davalı tarafından ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih sebebi ve kıdemi dikkate alınarak beş aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 14,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.800,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 148,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 02.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.