14. Hukuk Dairesi 2014/3762 E. , 2014/8104 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.06.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki ve menfi tespit istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 30.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 17.06.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraf davalı ...Ş. Vekili Av. ... ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekili Av. ...geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, dava konusu 1866 ada 40 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerine 19.11.2008 tarihinde davalılardan Baymak Makine San. Tic. AŞ. lehine davacının iradesi sakatlanarak tesis edildiği ileri sürülen ipoteğin fekki ve menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Tapu Sicil Tüzüğünün 30 ve devamı maddeleri ile Türk Medeni Kanununun 882. maddesi hükmü gereğince ipoteğin tapu memuru huzurunda düzenlenen resmi sözleşme ile kurulması gerekir. Daha sonra da işlem ilgilileri tarafından talep edilmesi üzerine resmi senedin tapu siciline tescili ile tekemmül eder.
Taşınmazı borçlandıran bir sözleşme olması nedeniyle sözleşme hukukunda egemen olan genel ilkeler ipotek aktinin kurulması aşamasında da gözetilmelidir. Borçlar Kanununun 1. maddesi hükmüne göre sözleşme iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun suretle rızalarını beyan etmeleri ile kurulur. Ancak, diğer sözleşmelerden farklı olarak resmi biçimde düzenlenmesi zorunlu olan sözleşmelerin yapılışı sırasında iki taraf yasanın görevlendirdiği memur önünde aynı anda bulunmalı, birbirlerine uygun iradelerini aynı anda açıklamalıdır. Yoksa sözleşme meydana gelmiş sayılmaz.
Davaya konu ipotek sözleşmesi ile leh ve aleyhine, hak ve yükümlülük oluşturulanlar, sözleşmenin tarafı olanlardır. İpoteğin fekki istemine ilişkin davanın da lehine ipotek kurulan tarafa yöneltilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; gerekçeli karar başlığında davalı olarak gösterilmekle birlikte, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü HMK’nın 61. vd. maddeleri gereğince davada ihbar olunan sıfatıyla yer almış olup gerçekte davalı sıfatı bulunmamaktadır. Yine HMK’nın 64 ve 69. maddeleri gereğince ihbarın etkisi davayı ihbar edenin yanında feri müdahil olarak katılımın sağlanmasıdır. Feri müdahilin de yer aldığı davada hüküm davanın tarafları hakkında verileceğinden ve davada davalı sıfatı bulunmayan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü yararına 10.050 TL vekalet ücreti hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte yazılı nedenle temyiz itirazının kabulü ile hüküm sonucunun 3 numaralı bendinin tamamen hüküm sonucundan çıkarılarak, hükmün HUMK"nın 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı ... Makine San. Tic. AŞ.’den alınarak davacıya verilmesine, 17.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.