Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Yönetimi ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı 416 ada 10 parsel sayılı 8009 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, ancak, bir bölümünün 1981 yılında kesinleşen orman sınırı içinde kaldığını iddia ederek, bu bölümün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır
Mahkemece, “davanın kabulüne, (B) işaretli 3672 m² yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle davacı Hazine adına” tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede 1998 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 2008 yılında kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları, 1986 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporlarına göre, çekişmeli taşınmazın (B) harfiyle gösterilen bölümünün kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı belirlenerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Hazine davada taraf olmadığı halde, hüküm fıkrasında "davacı Hazine adına" tescile karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1. bendinde yazılı "davacı" ibaresi hükümden çıkarılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/09/2014 günü oy birliği ile karar verildi.