Esas No: 2021/23877
Karar No: 2022/8776
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/23877 Esas 2022/8776 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/23877 E. , 2022/8776 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa’dan kaynaklanan tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı alacaklı idare vekili, borçlu şirket aleyhinde 6183 Sayılı Kanun uyarınca yürütülen takipte borca yeterli malvarlığı bulunamadığını, borçlunun taşınmazını alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla erkek kardeşlerinin ortağı olduğu davalı 3.kişi şirkete satarak devir ettiğini ileri sürerek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiş daha sonra taşınmazın dava dışı şirkete satıldığının anlaşılması üzerine davasını bedele dönüştürmüştür.
Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 29/05/2018 tarih 2016/11873 Esas 2018/5610 Karar sayılı ilamı ile mahkemece, karara esas alınan bilirkişi raporuna göre davacı kurumun alacağının, iptali istenilen 31/12/2008 tarihli tasarruf tarihinde mevcut olmadığı yani borcun doğmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç isabetli olmadığı, dosya içeriğinden borçlu şirkete ait borç dönemi 2006 tarihinden başladığı, takibe esas alacak borçlunun usulsüz kullandığı faturalara ve bu yönde yapılan müfettiş raporlarına dayandığı hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise borcun doğumunun borçlu şirkete yapılan ödeme emrinin tebliğ ve kesinleşme tarihi gibi tarihler dikkate alınmasının hatalı olduğu, yapılacak iş, mahkemece konusunda uzman bir başka bilirkişiden, borçlu şirketin takibe esas borcun doğumunun hangi tarihte olduğu, ödeme emrine esas alınan borcun ilk hangi tarihte ki eylemden kaynaklandığının tesbiti yapıldıktan sonra, 31/12/2008 itibari ile doğmuş borcunda tesbiti yapılarak, tasarrufun borcun doğumundan sonra olduğu ve diğer 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine ilişkin iptali koşullarının varlığının tesbiti halinde 31/12/2008 tarihinde mevcut borç miktarı oranında tasarrufun iptaline aksi durumda şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, kabule göre ise, 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru olmadığından bahisle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere, bozmaya uygun karar verilmiş olması nedeni ile davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Uyulmasına karar verilen bozma ilamında belirtildiği üzere 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Ne var ki,yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2.bendindeki "54.417,44 TL" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "4.080,00 TL" ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'ne geri verilmesine 14/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.