10. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/3588 Karar No: 2021/3065 Karar Tarihi: 10.03.2021
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/3588 Esas 2021/3065 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2020/3588 E. , 2021/3065 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi ...
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. İlk derece Mahkemesince davanın kabulüne dair karara karşı fer"i müdahil Kurum vekili ile davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İnceleme konusu davada; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 16. maddesine göre, “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” Yine, anılan Kanunun 17. maddesine göre, "Belli bir yerde devamlı olarak meslek ve sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek ve sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." Kanunun 16 ve 17. maddelerine göre yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için, muhatabın adreste bulunmama sebebinin tespiti, yine, muhatap ile muhatap adına tebligatın yapılacağı kimsenin aynı konutta birlikte oturan kişi veya hizmetçi/daimi çalışan olması gerekir. Gıyabi hükmün, davalı ... Yönetim Kuruluna Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli karar tebliğinin belirtilen hususlar çerçevesinde yapıldığına dair tebligat parçacığının dosya kapsamında bulunmadığı , şayet tebliğ edilmiş ise buna dair evrakın dosya kapsamına eklenmesi edilmemiş ise ; tebligatın yöntemince davalının adresine tebliği sağlanmalıdır. Başka bir geri çevirme kararına meydan vermeksizin davalıya gerekçeli karar yöntemince tebliğ edildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE,10.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.