Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/16477 Esas 2016/14790 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16477
Karar No: 2016/14790
Karar Tarihi: 12.12.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/16477 Esas 2016/14790 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/16477 E.  ,  2016/14790 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne verilmiştir.
    Hükmün, davalılar ..., ..., ..., ... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun; katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2013 yılı için, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesindeki atıf gözetilerek, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427 maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1.820,00 TL olarak değiştirmiştir.
    Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının tespitinde alacağın tamamı gözetilmesi; tamamı dava edilen bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması HUMK"nun 427. maddesi hükmü gereğidir.
    Hukuk Genel Kurulu"nun 09.04.2008 tarih ve 2008/15-312 Esas, 2008/306 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, itirazın iptali davalarında verilen hükümlerin miktar yönünden temyizlerinin mümkün olup olmadığının belirlenmesinde, salt asıl alacak tutarının değil, onunla birlikte, harcı ödenmek suretiyle müddeabihe dahil edilerek dava veya takip yoluyla istenilmiş olan işlemiş faiz miktarının da gözetilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, kesinlik sınırının belirlenmesinde dava konusu ( müddeabih )menkul ya da alacağın değeri esas alınır. İcra (inkar) tazminatı ve giderler hesaba katılmaz (YHGK. 13.1.1988 gün, 1988/13-586 E. ve 25 K. sy. ilamı ).
    ./..
    Somut olayda, yerel mahkemenin gerekçesi de gözetildiğinde, davaya konu kabul edilen miktar 1.205,5 TL olup, anılan karara karşı temyiz yoluna baş vurulması kabul edilen miktar itibariyle mümkün değildir.
    Hal böyle olunca, davalılar ..., ..., ..., ... vekillerinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle kesinliği nedeniyle reddi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalılar ..., ..., ..., ... vekillerinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 12.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.