Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.07.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yola elatmanın önlenmesi ve komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Davanın kısmen kabulü ile davaya konu tuvalet yönünden bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde elatmanın önlenmesine, yola vaki elatmanın önlenmesi yönündeki talebin ise reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece yola elatmanın önlenmesi talebi hakkında, davacıya ait taşınmazın tersimat hatası nedeniyle yola sınır olarak gözükse de fen bilirkişi raporundaki haliyle yola sınırının dahi kalmayacağı ve bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, davacının yapılan duvardan haberdar olduğu ve yapılmasına engel olmadığı, davacının uzun süreden beri bu yolu kullanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Yola elatmanın önlenmesinin istenebilmesi için davacının taşınmazının yola sınırının bulunması gerekli olmayıp yoldan yararlanma hakkı olan herkesin dava açmakta hukuki yararı vardır. Bu nedenle mahkemece davalının yola elatmasının bulunup bulunmadığı yönünde rapor alınarak elatmasının bulunduğunun anlaşılması halinde önlenmesi ve kal kararı verilmesi, bir elatmasının tespit edilememesi halinde ise şimdi olduğu gibi davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 17.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.