Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Boşanma veya ayrılık davaları, eşlerden birinin yerleşim yerinde açılabileceği gibi, davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde de açılabilir.(TMK.md.168) Tercih hakkı davayı açana aittir. Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. (TMK.md.19/1) Dosyaya alınan nüfus kaydında davacının yerleşim yeriyle ilgili olarak 16.7.2008 tarihinde Nüfus Müdürlüğüne beyanda bulunmak suretiyle Kadıköy olarak değiştirdiği anlaşılmaktadır. Dava ise bu tarihten sonra 28.7.2008 tarihinde açılmıştır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 50/2 ve bu kanuna dayanılarak çıkartılan 15.8.2007 tarihinde yürürlüğe konulmuş bulunan Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 13/1. maddesi gereğince yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişilerin yazılı beyanı esas alınır. Adres beyan formundaki bildirimler aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Davacı, dava tarihinden önce kendi yerleşim yeriyle ilgili Kadıköy olduğuna ilişkin beyanda bulunduğunu ve bu beyan aile kütüğüne yazıldığına göre, yerleşim yeri artık Kadıköy"dür. Davacının adres beyan formundaki beyanının kötü niyete dayalı olduğuna ilişkin bir delil getirilememiştir. O halde yetkisizlik itirazının reddiyle işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 15.06.2009 (pzt.)