20. Hukuk Dairesi 2016/14333 E. , 2019/4677 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : Hazine - Orman Yönetimi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., 02.11.2007 tarihli dilekçesiyle sınırlarını bildirdiği ...Tarlası mevkiinde bulunan taşınmazın, ataları tarafından imar ve ihya edilerek tarım alanı olarak kullanılırken intikal ve taksim ile kendilerine geçtiğini, yararına eklemeli olarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu iddia ederek, adına tapuya tescilini istemiştir.
Hazine davanın reddine ve tescil davasına konu olan taşınmazın adına tapuya tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, ..., ... ilçesi, ... köyünde bulunan 13.09.2008 tarihli fen bilirkişi krokisinde (D) harfi ile gösterilen 6779 m² yüzölçümündeki taşınmazın, ... adına tesciline, diğer bölümler için açılan davanın reddine ilişkin verilen karar, davalı Hazine tarafından (D) harfi ile gösterilen bölümüne, davacı gerçek kişi tarafından ise yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin olarak temyiz edilmekle, Dairece 18.03.2010 gün ve 2010/190 E. - 3449 K. sayılı karar ile davacının avukatlık ücreti ve yargılama giderlerine yönelik tüm temyiz itirzlarınının reddine, Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece öncelikle, ilgisi yönünden davasını köy tüzel kişiliği ile Orman Yönetimine yaygınlaştırması için olanak verilmesi, yaygınlaştırıldığı takdirde, Orman Yönetimi ve köy tüzel kişiliğinin delillerinin sorulması ve toplanması, 8299/A, 8300/A, 8300/B, 8303/A numaralı Orman Sınır Noktalarının ne şekilde tesis edildiği orman kadastro komisyonundan sorularak, tesisine ilişkin çalışma ya da düzeltme tutanakları, 1945 yılında yapıldığı anlaşılan orman kadastrosuna ilişkin çalışma tutanakları ile 1945 yılında düzenlenip 1980 yılına kadar kullanılan ... numaralı Orman Sınır Noktalarını içeren orman tahdit haritası renklendirilmiş onaylı suretinin getirtilip dosyasına eklenmesi, daha sonra önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, üç ziraat mühendisi, bir jeolog bilirkişi, bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılması, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağının sağlanması, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümünün birleşik harita üzerinde gösterilmesi, yapılan araştırma ve inceleme sonunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde bu kez taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilecek yerlerden olup olmadığının saptanması, taşınmazın eski ve yeni niteliği konusunda jeoloji mühendisinden de ayrıntılı rapor alınması, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde mera
çalışması yapılıp yapılmadığı, mera tahsis
kararı, mera nitelikli tapu ya da vergi kaydı bulunup bulunmadığı, davacı ya da bayii veya murisyeri için ecrimisil tahakkuk ettirilip ettirilmediği, ettirildi ise ödeyip ödemedikleri taşınmazın belediye imar planı, nazım imar planı veya uygulamalı imar planı bulunup bulunmadığı, taşınmazın bu planların içinde olup olmadığı sorularak, bu hususlara ilişkin tüm karar, belge ya da haritalarının getirtilip dosyasına eklenmesi, keşif sırasında taşınmazı çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulması, davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra Hazine yetkilileri tarafından hazırlanan idarî tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişilerin tanık sıfatıyla dinlenilmesi, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının usulüne uygun yapılması, ziraat mühendisinden sulu tarım arazisi olup olmadığına ilişkin 5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkında Yönetmeliğin değişik 10. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine uygun rapor alınması” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulüne ve fen bilirkişisinin 13.12.2011 tarihli rapor ve krokisinde (D) harfi ile gösterilen 6186 m² işaretli bölümün davacı gerçek kişi adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, reddedilen bölüm yönünden 977,28 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazineye verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından (D) harfi ile gösterilen bölümüne, davacı vekili tarafından yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz edilmekle dairece hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, bozma kararına uyulmasına rağmen gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma kararında davanın köy tüzel kişiliği ve Orman Yönetimine yaygınlaştırılması gereğine değinildiği halde, husumet yaygınlaştırılmadan davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın tapu siciline kaydı amacıyla açılan tescil davalarında husumet, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi ile birlikte taşınmaz köy sınırları içerisinde ise köy tüzel kişiliğine, belediye sınırları içerisinde ise ilgili belediye başkanlığına yöneltilmelidir. Somut olayda; yörede yapılan kadastro çalışmalarında tescil harici bırakılan taşınmazın tescili talep edildiğinden ve taşınmazın ... köyünde bulunması nedeniyle davalı Hazine yanında husumetin köy tüzelkişiliğine ve ilgisi nedeniyle Orman Yönetimine yöneltilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davanın kısmen kabul kısmen reddine, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü hudutlarında bulunan fen bilirkişisinin 13/12/2011 tarihli rapor ve krokisinde (D) harfi ile işaretlediği 6186 m² kısmının davacı Arif kızı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, arazi kadastrosunda tapulama harici bırakılmış taşınmazın, imar ve ihya ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tapuya tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1945 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi, daha sonra 1982 yılında 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 3 numaralı ekip tarafından yapılıp, 24.09.1982 tarihinde ilân edilen, aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1987 yılında 5 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yapılıp 17.06.1988 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon, orman kadastrosu yapılmamış yerlerin kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
Genel arazi kadastrosu işlemi 1980 yılında yapılmış ve sonuçları 27.11.1980 - 27.12.1980 tarihleri arasında ilân edilmiş ve kesinleşmiştir. Bu çalışmada çekişmeli yer paftasında çalılık olarak yazılmak suretiyle tapulama dışı bırakılmıştır.
Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen gerekleri yerine getirilmeden, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan ziraat ve orman bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın dava tarihinden 15- 20 yıl öncesini gösteren iki ayrı tarihte
çekilmiş hava fotoğrafları ve bunlardan üretilmiş memleket haritaları ve incelendiği belirtilen 1962, 1983 ve 1995 tarihli memleket haritalarının dayanağı hava fotoğrafları getirtilerek keşifte uygulama yapılmamış, gerçek kişi davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmemiş, davacı ırsen intikal ve taksime dayandığına göre 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde açıklanan davacı gerçek kişinin murisi yönünden senetsiz ve belgesizden sulu toprakta 40 dönüm ve kuru toprakta 100 dönümden fazla taşınmaz edinip edinmedikleri hususunda mahkeme yazı işleri ile kadastro ve tapu müdürlüklerinden, imar durumu konusunda belediyeden bilgi istenip araştırma yapılmamış, ayrıca hüküm tarihinden sonra yayınlanarak yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca davalı olarak davada yer alması gereken ... Büyükşehir Belediyesine ve ... köyünün idari sınırları içinde bulunduğu ... İlçe Belediyesi zorunlu hale gelmiştir.
O halde, mahkemece öncelikle davada taraf olmayan büyükşehir belediye başkanlığı ve ilçe belediye başkanlığı davaya dahil edilmeli, taraf teşkili sağlanmalı, açılan davaya karşı kendilerine savunma hakkı verilerek ileri sürecekleri yazılı delilleri toplanmalı, 13.12.2011 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (D) ile gösterilen taşınmazın yanında 717 sayısı yazılı olmakla, dava konusu yerde yargılama sırasında kadastro çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, yine dava konusu taşınmazın komşusu olan 772, 773, 777, 778, 780 ve 781 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanakları ile tapu kayıtları getirtilmeli, uzak komşu taşınmazlardan 126 sayılı parselin tespite esas alınan dayanağı olan 11.10.1961 tarih ve 8 nolu tapu kaydı ilk tesisinden itibaren getirtilmeli, en eski tarihli hava fotoğraflarıyla dava tarihinden 15-20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları ile incelemede kullanıldığı belirtilen 1962, 1983 ve 1995 tarihli memleket haritalarının dayanağı hava fotoğrafları ve varsa belirtilen tarihlere ait ortofoto haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve bir ziraat mühendisi marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve 126 sayılı parsele uygulanan tapu kayıtları ile getirtilen hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları ile bir orman, bir fen ve bir ziraat bilirkişi kurulu marifetiyle incelenerek dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu taşınmazlar belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü taşınmazın niteliği, üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, kapalılık oluşturup oluşturmadıkları ve tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığı imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, klizimetre ile ölçülerek, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesine göre tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40 dönüm, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut
tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir hükmü gereğince ve davacı ırsen intikal ve taksime dayandığına göre davacının murisi adına veya murisinden diğer mirasçılara ırsen intikal yoluyla kazandığı toprak olup olmadığı, varsa cinsi ve miktarı tapu ve kadastro müdürlüklerinden çekişmeli taşınmaz dışında, başka taşınmazlar için salt zilyetlik nedenine dayalı olarak açtığı bir başka tescil davalarının bulunup bulunmadığı ilgili mahkemeler yazı işleri müdürlüğünden sorulup tespit edilmeli şayet yasal sınırların geçildiği anlaşılırsa dava konusu taşınmaz yönünden davacıya tercih hakkı tanınmalı tüm kanıtlar toplanıp birlikte değerlendirilmeli oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Belirtilen hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, ayrıca hüküm tarihinden sonra yayınlanarak yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca taraf teşkili yönünden zorunlu olarak hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 01/07/2019 günü oy birliği ile karar verildi.