Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12372
Karar No: 2016/9218

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/12372 Esas 2016/9218 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/12372 E.  ,  2016/9218 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    DAVACILAR : 1-...
    2-...
    3-...
    İHBAR OLUNAN : ...

    Taraflar arasındaki ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacıların desteğinin yaptığı tek taraflı kazada öldüğünü, davacıların eş/babasını kaybetmeleri nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını, desteğin gelirinin kişi başına düşen milli gelir üzerinden hesaplanması gerektiğini belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı eş ... için 5.000,00 TL, diğer davacılardan her biri için 1.000,00"er TL. destekten yoksun kalma tazminatının, davalının temerrüt tarihi olan 12.07.2013"ten işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 12.02.2014 tarihli talep artırım dilekçesiyle toplam taleplerini 125.000,00 TL"ye yükselterek bu bedelin tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, kazadan sonraki iki yıl içinde açılmayan davanın zamanaşımına uğradığını, davacı taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, davacıların desteğin gelirini resmi belgelerle ispatlaması gerektiğini, avans faizi talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.


    ...

    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 120.000,00 TL,... için 3.000,00 TL. ve...için 2.000,00 TL. olmak üzere toplam 125.000,00 TL"nin temerrüt tarihi olan 15.07.2013"ten işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, desteğin kazadaki kusurunun 3. kişi konumunda olan davacılara yansıtılamayacağı ilkesine göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    TBK"nun 53. maddesi (818 sayılı BK 45. maddesi) gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
    Dava dilekçesinde, desteğin mesleği ile ilgili herhangi bir bildirimde bulunulmamış, ölüm tarihi ve sonraki yıllardaki kişi başına düşen milli gelirin desteğin geliri olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilerek tazminat talebinde bulunulmuştur.
    Hükme esas alınan 07.12.2014 tarihli aktüerya raporunda, kolluk yazı cevabında bildirilen 800,00 TL"nin, desteğin tazminat hesaplamasına esas geliri olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmış, mahkeme tarafından da bu görüş doğrultusunda davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.

    ...

    Dosya içerisinde bulunan ...15.08.2013 tarihli, desteğin sosyal ekonomik durum araştırma sonucuna ilişkin tutanakta, desteğin emekli olduğu ve 800,00 TL. maaşının olduğu bildirilmiş; emekli maaşı dışında gelirinin bulunduğu ya da emekli olmasına rağmen başka bir iş yaparak gelir elde ettiğine dair herhangi bir tespite yer verilmemiştir.Desteğin....aldığı emekli maaşının, onun ölümünden sonra hak sahibi mirasçılarına dul ve yetim aylığı olarak bağlanacağı hususu da gözetildiğinde; desteğin 800,00 TL"lik emekli maaşının, destek tazminatı hesabına esas alınması ile tazminat miktarının belirlenmesini içeren hesap bilirkişi raporu yerinde olmadığı gibi hüküm kurmaya da elverişli değildir. Eksik inceleme ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemez.
    Bu durumda mahkemece, desteğin emekli olduğu da gözetilerek, emekliliği sonrasında herhangi bir iş yapıp yapmadığı ve gelir elde edip etmediğinin saptanması için kolluk araştırması yaptırılması; emekli maaşı dışında sürekli ve düzenli gelir getiren bir işinin olmadığının saptanması halinde ise asgari ücret üzerinden tazminat hesabını içeren ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Davalı tarafından zorunlu trafik sigortalı aracın hususi araç olması ve araç malikinin gerçek kişi olması hususları gözetildiğinde; temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/10/2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

    ...
    Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin ... şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
    Davalı ... şirketi kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
    Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi