4. Ceza Dairesi 2013/42441 E. , 2014/36511 K.
"İçtihat Metni"Hakaret suçundan sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 125/4, 62. maddeleri gereğince 2 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 ay müddetle sanığa bir rehber görevlendirilmesine dair, ... 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/06/2008 tarihli ve 2007/93 esas, 2008/477 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın yapılan tebligata rağmen süresinde ... Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü"ne başvurmadığından bahisle, hükmün açıklanarak sanığın aynı Kanunun 125/1, 125/4, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 1.740 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, ... 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/06/2009 tarihli ve 2007/93 esas, 2008/477 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 17.12.2013 gün ve 387618 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, dosya içerisinde mevcut 21/05/2009 tarihli terhis belgesi içeriğinden sanığın 21/02/2008-21/05/2009 tarihleri arasında askerlik hizmeti yaptığı, 08/08/2008 tarihinde kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar gereği denetimli serbestlik bürosu tarafından denetim yükümlülüğünü yerine getirmesi için adına çıkartılan davetiyenin askerlik öncesi ikamet ettiği adreste bulunan dedesi Hasan Kaya"ya usulsüz olarak tebliğ edildiği ve sanığın 21/05/2009 tarihinde terhis edildiğinin anlaşılması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin denetim yükümlülüğünü yerine getirmesinin fiilen imkansız olması karşısında, sanığın askerlik süresine ilişkin ilgili kurumlardan araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Hakaret suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/06/2008 tarihli kararıyla hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, kararın 08/08/2008 tarihinde kesinleştiği, daha sonra sanığın denetimli serbestlik şube müdürlüğünün tebligatına rağmen, şubeye müracaat etmeyerek tedbire muhalefet ettiği gerekçesiyle ihbarda bulunulması üzerine, aynı mahkemenin 11/06/2009 tarihli kararıyla hükmün açıklandığı, yoklukta verilen bu kararın sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesi"nin 10.06.2013 tarihli kararıyla hükmolunan cezanın miktarına göre temyiz isteminin reddine karar verildiği, infaz aşamasında hükmün açıklanmasının şartları oluşmadığı gerekçesiyle bu suç yönünden kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Deneme süresi içerisinde tedbire riayet edilmediği gerekçesiyle mahkemece verilen hükmün açıklanmasına ilişkin kararın hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nın “hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlığını taşıyan 231. maddesinin 8. fıkrasında; " (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.23.md) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur." 11. fıkrasında; " (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.23.md) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." hükümleri yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen kanuni düzenlemelere göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık 5 yıl süreyle denetime tabi tutulacak ve bu süre içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirlerine riayet etmemesi halinde hüküm açıklanacaktır.
İnceleme konusu somut olayda; sanığın denetimli serbestlik şube müdürlüğünün tebligatına rağmen, hakkında belirlenen tedbirin gereklerini yerine getirmek üzere şubeye müracaat etmediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasına karar verildiği görülmektedir.
Ancak dosya içerisinde yer alan terhis belgesine göre, sanığın 21.02.2008 – 21.05.2009 tarihleri arasında askerlik hizmetinde bulunduğu, tebligatın ise 16.01.2009 tarihinde aynı adreste ikamet eden sanığın dedesi ... "ya yapıldığı, tebligatın yapıldığı tarih itibariyle askerde olan sanığın denetimli serbestlik şube müdürlüğüne müracaat imkanının bulunmadığı gözetilmeden, CMK’nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
Hakaret suçundan sanık ... hakkında, ... 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/06/2009 tarihli ve 2007/93 esas, 2008/477 sayılı kararının, CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.