22. Hukuk Dairesi 2016/28220 E. , 2016/26076 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.06.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi ve eksikliğin giderilmesi için mahkemesine geri çevrildi. Eksiklik giderildikten sonra dosya yeniden Dairemize gelmekle, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, resmi ve hafta tatili ücretleri ile bakiye ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir sebep olmaksızın ve usulüne uygun bildirim süresi tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. İş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz.
Somut uyuşmazlıkta, iş sözleşmesi davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedilmiştir. Bu halde, ihbar tazminatı alacağı talebinin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi yerinde değildir.
3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının gerek aylık ücret miktarının, gerekse de fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının değerlendirilmesinde, son dönem ücreti, geçmiş dönem ücretleri ve bordro tahakkuklarının belirlenmesi açısından, davalı işverence sunulan ve dosya ekinde bulunan ücret bordrolarının denetime elverişli olacak şekilde detaylı incelenmediği anlaşılmakta olup, bu yön hatalıdır.
Diğer taraftan, mahkemece yazılan müzekkere üzerine banka tarafından sadece 2013 yılına ait banka hesabı dökümleri gönderilmiştir. Ancak, söz konusu banka hesabının 2013 yılında mı açıldığı ya da uyuşmazlığa konu tüm dönem boyunca işçi ücret ödemelerinin aynı hesaba mı yapıldığı hususları dosya içeriğine göre netleşmemiştir. Belirtilen hususlar araştırılarak aydınlatılmalıdır.
4-Mahkemece, davacının kesintisiz şekilde çalıştığı kabul edilmiş ise de, hizmet döküm cetvelinde, 27.01.2004-15.06.2004 tarihleri arasında çalışmanın kesintiye uğradığı kayıtlıdır. Bu halde, söz konusu kesintinin gerçek bir kesinti olup olmadığı noktasında tanık beyanlarının değerlendirilmesinde, tanıkların bordro tanığı olup olmadığının da denetlenmesi gereklidir. Mahkemece bu yönde bir denetleme yapılmaması hatalı olmuştur.
5-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, haftalık fazla çalışma süresinin belirlenmesinde, 08:00-18:00 saatleri arasındaki çalışma bakımından, bir saat ara dinlenme süresinin düşülmesi gerekirken, yarım saat ara dinlenme süresi düşülmesi hatalıdır.
Ulusal bayram ve genel tatil ücreti bakımından ise, çalışma karşılığı olan ulusal bayram ve genel tatil ücretinin bir günlük yevmiye üzerinden ( birebir nispette) hesaplanması gerekirken, zamlı yevmiye üzerinden hesaplama yapılması bir diğer hatalı yöndür.
6-Dava dilekçesinde, işçiye elden ödenen 5.000,00 TL’den bahsedilmektedir. Sözü edilen 5.000,00 TL‘lik elden ödemenin hangi tarihte yapıldığı ve hangi aya ilişkin aylık ücret alacağına dair olduğu yönünde ise bir açıklama yapılmamıştır. Bu halde, belirtilen hususlar hakkında davacı vekilinden açıklama yapması istenilmeli ve neticeye göre banka kayıtları ile bordroların yeniden değerlendirilmesi suretiyle sonuca gidilmelidir.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.