16. Hukuk Dairesi 2017/884 E. , 2020/192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 04.02.2020 gün ve saatte temyiz eden taraftan gelen olmadı. Aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ... geldi. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, mevki ve yönlerini dava dilekçesinde bildirdiği kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ..."nın çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, 1960 yılında yapılan kadastro çalışmalarında taşlık niteliği ile tescil harici bırakılan taşınmaz hakkında, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı tarafından imar-ihya işlemlerinin gerçekleştirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, 1962, 1975, 1985 ve 1999 tarihlerine ait hava fotoğrafları getirtilerek incelenmiş olup, dosyadaki jeodezi ve ziraatçı bilirkişi raporlarına göre; 1962 ve 1975 tarihli hava fotoğraflarında çekişmeli taşınmazda tarımsal faaliyet bulunmadığı bildirilmiş ise de, 1985 ve 1999 tarihli hava fotoğraflarında taşınmazın taş toplama, temizleme ve teraslama işlemlerinin yapıldığı, şu anda taşınmazın yaşları 10-12 aralığında olan kapama kayısı bahçesi olduğu, 1985 yılından itibaren imar-ihya işlemleri tamamlanarak ham toprak özelliğini kaybettiği, tarım arazisi niteliğini kazandığı ve dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolduğu rapor edilmiş, bununla birlikte mahallinde icra edilen keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından, tespit öncesi boş vaziyette olan çekişmeli taşınmaz bölümünün davacı tarafından önce arpa, buğday, kavun ve karpuz ekmek, sonrasında da kayısı bahçesi haline getirilmek suretiyle 1980-1981 yıllarından itibaren kullanıldığı bildirilmiştir.
Hal böyle olunca; dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine 3402 sayılı Yasa"nın 14. ve 17. maddelerinde düzenlenen zilyetlikle iktisap koşulları oluştuğundan ilgili taşınmaz bölümü yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uymayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.