Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2276
Karar No: 2021/6045
Karar Tarihi: 26.10.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/2276 Esas 2021/6045 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2021/2276 E.  ,  2021/6045 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, asıl ve birleştirilen davalarda; mirasbırakan babaanneleri ...’in maliki olduğu ... ilindeki ... ada ... sayılı parsel (üzerinde ... katlı bina bulunan) ve ... ada ... sayılı parseldeki payı ile ... ilindeki ... ada ... sayılı parseldeki 16 parça bağımsız bölümü (mesken, dükkan, büro) davalı oğlu ...’ya, ... ilindeki ... ada ... sayılı parseldeki ... no’lu bağımsız bölümü ise diğer davalı oğlu ...’a satış göstererek temlik ettiğini, yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, mümkün olmazsa tenkisini istemişlerdir.
    Davalı ..., dava konusu ... no’lu bağımsız bölümü satış bedelini mirasbırakana ödemek suretiyle temlik aldığını, banka kanalıyla ödeme yaptığını, dekontun elinde bulunduğunu bildirip, hakkındaki davanın reddini savunmuş, harçlandırdığı 23.09.2014 tarihli müdahale dilekçesi ile; mirasbırakan ...’nın davalı kardeşi ...’ya yaptığı temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemiş, bozma sonrası 15.03.2021 tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
    Davalı ..., iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, aile şirketinden elde edilen gelir ile alınan taşınmazların ya davacıların murisi ... adına ya da anneleri ... adına tescil edildiğini, kardeşleri İsmail’in 1995 yılında ölümü ile bir araya gelerek taşınmazları gayri resmi yazılı şekilde paylaştıklarını, kardeşi ...’in resmi paylaşma yapılmadan öldüğünü, bu paylaşım gereğince mirasbırakan ...’nın kendisine düşen taşınmazların satılarak ölen eşi adına hayır yapılmasını istediğini, şirket sahibi olduğunu, taşınmazları alım gücünün bulunduğunu, annesi ...’nın arzusunu yerine getirmek için davaya konu ...’deki taşınmazları bedellerini ödemek suretiyle temlik aldığını, ...’daki taşınmazı parasıyla 3. kişilerden satın alıp üzerine kendi emeği ve parasıyla bina inşa ettiğini, ticarete yeni başladığından güvence amacıyla annesi ... adına tescil ettirdiğini, bu durumu kardeşlerinin bilmesi nedeniyle paylaşım sırasında bedelsiz devrinin kararlaştırıldığını, devirlerde mal kaçırma amacı bulunmadığını bildirip, davaların reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ...’de bulunan taşınmazlar yönünden açılan davanın tefrikine, ...’da bulunan taşınmazlar yönünden 6100 sayılı HMK"nın 12. maddesi uyarınca mahkemenin yetkisizliğine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "…Somut olaya gelince; dosya arasında yer alan tapu kaydına göre çekişme konusu taşınmazlardan ... ada ... parsel ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazların ...’de ... ada ... parsel ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... nolu bağımsız bölümler ve ... ada ... parsel sayılı taşınmaz ... nolu bağımsız bölümün ..."da bulunduğu anlaşılmaktadır. Öyle ise, davanın taşınmazların aynına ilişkin olduğu ve HMK m 12/3 uyarınca birden fazla taşınmazlara ilişkin davada bu taşınmazlardan birinin bulunduğu yer mahkemesinde açıldığı, farklı bir ifadeyle davanın ..."de yetkili mahkemesinde ikame edildiği tartışmasızdır. O halde, aksi düşünceyle yazılı olduğu üzere yetkisizlik kararı verilmiş olması doğru değildir. Diğer taraftan, mirasbırakanın iradesinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve usul ekonomisi bakımından yukarıda değinilen iddia ile açılan davalarda zorunlu olmayan hallerde tüm taşınmazlar yönünden davanın birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekeceği gözetilmeksizin tefrik kararı verilmiş olması da doğru değildir. Hal böyle olunca, HMK"nın 12/son maddesi gözetilerek tüm taşınmazlar bakımından işin esasına girilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ..."de bulunan taşınmazlar bakımından tefrik ve ...’da bulunan taşınmazlar bakımından yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir." gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulüne, ancak kimsenin kendi muvazaasına dayanamayacağı gerekçesiyle müdahilin davasının reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece bu kez, “Hal böyle olunca, ...’in müdahale isteğine konu davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de, çekişmeli ... ada ... sayılı parselde mirasbırakan ...’in tapu kütüğünde ayrı halde duran 186/2016 ve 354/2016 payları (toplam 540/2016) 18.07.2012 tarihli akitle davalı ...’ya devredildiği halde, mahkemece sadece 354/2016 pay üzerinden iptal-tescile karar verilmesi hatalı ise de, davacı tarafın temyizi bulunmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.” gerekçesi ile bozulması üzerine, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde asıl ve birleştirilen davaların kabulüne, müdahilin davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalılar ... ve ... vekillieri tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26/10/2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ..., davalı ... ile vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili davacılar ... vd. Vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -K A R A R-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde asıl ve birleştirilen davaların kabulüne, müdahilin davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, anılan karar davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamında belirtildiği şekilde işlem yapılarak devam eden yargılama neticesinde yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalıların işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
    Davalılardan ...’nın harç ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değeri, taşınmaz ya da taşınmazların tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden değer olup, bu değer üzerinden yargılama gideri ve harca hükmedilmesi gerekir.
    Somut olayda; asıl davada dava konusu edilen 638 ada 30 parsel sayılı taşınmazda devir işlemine konu 13/60 payın değerinin 1.088.576,66 TL, diğer 875 ada ... parsel sayılı taşınmazda iptaline hükmedilen 354/2016 payın değerinin ise 263.392,85 TL olduğu, toplam değer olan 1.351.969,51 TL’ den davacıların payına düşen (.../15) miktarın 450.656,50 TL olduğu, bu değer üzerinden hesaplanacak nispi harç ve vekalet ücretinin davalı ...’dan tahsiline karar verilmesi gerekirken, hatalı olarak davalı ... aleyhine fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
    Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 3.bendinin hükümden çıkarılarak yerine 3.bent olarak; " Asıl davada dava değeri olan 450.656,50 TL üzerinden alınması gereken 30.784,34 TL harçtan peşin alınan 170,80 TL nin mahsubu ile bakiye 30.613,54 TL harcın davalı ...’den alınarak hazineye gelir kaydına” cümlesinin yazılmasına, hükmün 6.bendinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine 6.bent olarak “ asıl dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince 39.582,82 TL vekalet ücretinin davalı ...’den alınarak davacılara verilmesine” cümlesinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K."nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 3.050.00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi