4. Ceza Dairesi 2020/25968 E. , 2021/5810 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan şüpheli ... hakkında son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına ilişkin Boyabat Ağır Ceza Mahkemesinin 26/02/2020 tarihli ve 2020/13 esas, 2020/20 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02/10/2020 gün ve 2020/83289 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, bir kısım şüpheliler müdafi sıfatıyla, müvekkilleri hakkında işlendikleri iddia olunan suçlardan dolayı, müşteki Cumhuriyet savcısı tarafından Sinop Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/1766 sayılı dosyası üzerinden yürütülen soruşturma sırasında, herkes tarafından görülebilecek şekilde "facebook.com" adlı internet sosyal paylaşım sitesindeki kendisine ait kişisel sayfasından 30/06/2016 tarihinde müştekiye yönelik olarak, "...ve son durum Sinop malum soruşturma savcısına, 19 kişiye yaptıklarınız malum, ama diğer yandan Saray... Bizim soruşturmanın seyri ne olacak? Ey değerli Sinop halkı yarın öbür gün 1 aydır süren iddianame hazırlıkları bir anda biter ve savcılıktan takipsizlik kararı çıkarsa şaşırmayın. Tez zamanda İslam dostu İsrail güzellemeleri gelir. Omurga 0" şeklinde ibareler yazdığı iddiası ile başlatılan soruşturma sonucunda toplanan mevcut delillerin son soruşturmanın açılması için yeterli olduğu, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin de davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme;
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 58/1. maddesinde; “Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılır.” Aynı Kanun’un 59. maddesinde ise; “58 inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir.
Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir….Haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verilen avukatların duruşmaları, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesinde yapılır...” hükümleri yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen kanun hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, kanun koyucu avukatların görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı yapılacak soruşturmalarda genel usulden farklı olarak özel düzenlemeler getirmiştir. Buna göre kovuşturma izni üzerine düzenlenen iddianameyi inceleyen Ağır Ceza Mahkemesi, dosyadaki delilleri değerlendirerek son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verecektir. Bu düzenleme isnad edilen suçla ilgili yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte delil bulunup bulunmadığının belirlenmesi hususunda mahkemenin takdir yetkisinin olduğunu göstermektedir.
5237 sayılı TCK’nın “hakaret” başlıklı 125. maddesinde; “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.” hükmü düzenlenmiştir.
Ceza Genel Kurulu’nun 14/10/2008 gün ve 170-220 sayılı kararında da belirtildiği üzere; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.
Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nisbi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşlara yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; sanık avukatın facebook sayfasında yapmış olduğu paylaşımla Sinop Cumhuriyet Savcısı olan müştekiye hakaret ettiğinden bahisle hakkında iddianame düzenlendiği, Boyabat Ağır Ceza Mahkemesince "sözlerin ağır eleştiri boyutunda, rahatsız edici ve kaba ifade olarak kabul edilebilceği, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı, sanığın görevi ile ilgili olmadığı" gerekçesiyle son soruşturma açılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
İnceleme konusu merci kararında, maddi olayın oluşa uygun olarak gerekçeye yansıtıldığı, bu olaya ilişkin dosya içerisinde yer alan tüm deliller hukuka uygun olarak tartışılarak, kovuşturma açılmasının şartları oluştuğuna dair vicdani kanaate ulaşılamadığından, anılan kararın kanun yararına bozulmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 23/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.