MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, kötü muamele, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen hakaret, kötü muamele ve görevi yaptırmamak için direnme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu;
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan bozma öncesi verilen kararda, TCK"nın 265/1 maddesi uyarınca 6 ay hapis cezası hükmolunduğu, sanık tarafından yapılan temyiz nedeniyle, 1412 sayılı Kanunun 326/son maddesi uyarınca bu durum kazanılmış hak teşkil ettiği halde, bozma sonrasında aynı Kanunun 43.maddesinden artırım yapılarak, 7 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ..."un temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, tebliğnameye aykırı olarak, görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen hükümdeki "TCK"nın 43.maddesi uygulamasının karardan çıkarılarak, sonuç hapis cezasının 6 aya indirilmesi" biçiminde DÜZELTİLMEK başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle davanın esasına, 18/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.