14. Hukuk Dairesi 2014/3970 E. , 2014/8029 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2012/184-2013/755
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.05.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, TMK"nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, genel yola çıkışı bulunmayan ..parsel sayılı taşınmazı yararına, davalılara ait .. parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ..parsel sayılı taşınmaz lehine, .. parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
TMK"nın 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın
nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişime neden olabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Kurulan geçit hakkının TMK"nın 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Somut olaya gelince, aleyhine geçit kurulan .. parsel sayılı taşınmazın bölünerek ekonomik kullanım bütünlüğünün bozulması Dairemizin yukarıda belirtilen ilkelerine aykırıdır. Geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi gereğince, üzerinden geçit kurulan taşınmaza en az zarar verecek yerden geçit kurulması gerekir. Halbuki, aleyhine geçit kurulan ...parsel sayılı taşınmaz kurulan geçit ile ikiye bölünmüş, 5500 m2 yüzölçümlü ve tarla vasıflı taşınmazın kullanım amacı gözönüne alındığında güney ucunda kalan 175,16 m2 yüzölçümlü kısmın kullanılması zorlaştırılmıştır. Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre aleyhine geçit istenen .. parsel sayılı taşınmazın cephelerinden sadece birisinin kullanılacak olmasına göre ve karayoluna çıkış engeli bulunmadığı da saptandığından (1) no"lu geçit güzergahının Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri uyarınca geçit tesisi için daha uygun olup olmadığı değerlendirilmelidir. Hernekadar (1) no"lu güzergahtan geçit kurulmaması nedeninin 03.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda bahsedilen geçidin karayoluna bağlandığı kısımdaki kot farkının ve menfezin geçişi zorlaştıracağı hususu olduğu belirtilmiş ise de, makul masrafla bu alternatifin ve diğerlerinin geçit tesisine uygun hale getirilip getirilmeyeceği araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte geçit hakkı tesisine karar vermek gerekirken, geçit ihtiyacı içerisinde bulunan ve geçit kurulacak taşınmazın nitelik ve kullanım amacı değerlendirilmeden ve gerekçe gösterilmeksizin üç metre eninde geçit verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.