17. Hukuk Dairesi 2014/10901 E. , 2016/9164 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : 1-...
2-...
3-...
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın sürücüsü iken meydana gelen kazada öldüğünü açıklayıp ıslah ile artırılan toplam 50.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile ... için 47.500,00 TL,... için 500,00 TL ,... (...) için 500,00 TL,.... için 500,00 TL, ... için 500,00 TL, ...için 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen aktüerya bilirkişisi raporunda belirtilen destek tazminatına ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı ...’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere
...
verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda sürücü tam kusurlu olsa bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına (HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar,HGK.nun 16.1.2013 gün ve 2013/17-1491 Esas 2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca) göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3.245,60 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 20.10.2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
(Karşı oy)
...
-KARŞI OY-
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin ... şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat takdir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak
....
hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.