16. Hukuk Dairesi 2014/6970 E. , 2014/4765 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADANA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2008/313-2013/247
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine vekili K..köyü 1047 (75) sayılı kök kadastro parselinin, davalı Seyhan Belediyesinin 37 nolu imar düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu; anılan imar uygulamalarından önce Hazine adına kayıtlı 1047 sayılı ihdas parselinin sınırları içerisine Kabasakal Köyü 4961 ada 2 ve 4963 ada 3 sayılı imar parsellerinin meydana getirildiğini, ancak gerek Seyhan Belediyesince yapılan 37 nolu imar düzenlemesinin ve gerekse aynı bölgede Adana Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiklerini ve böylece oluşturulan imar parsellerinin tapu kayıtlarının yolsuz tescil statüsüne düştüğünü ileri sürerek; 4961 ada 2 ve 4963 ada 3 sayılı imar parsellerinin Kabasakal Köyü 1047 sayılı kök parsel üzerine tahsis edilen 3027 metrekarelik kısımlarının iptali ile düzenleme öncesi kök parsele dönüştürülerek Hazine adına tescili suretiyle tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanması, olmadığı takdirde tazminat istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda "davalı Seyhan Belediye Başkanlığı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl ve birleşen dosya davalıları yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ile davalı Adana Büyükşehir Belediyesi vekili, davalı E. E.San. Mam. Satış ve Araştırma A.Ş. vekili ve dahili davalı Ç.. B.. vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleşen dava, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteklerine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın öncesinde tespit dışı alandan ihdasen Hazine adına tescil edildiği, bilahare Seyhan Belediyesince başka birçok parselle birlikte 37 nolu düzenleme bölgesinde imar uygulamasına tabi tutulduğu, bu imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi üzerine davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edildiği, çekişme konusu taşınmazın bulunduğu yerin yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır. Davacı Hazine, eldeki davada, çekişmeli imar parsellerinin kayıtlarının dayanaksız hale geldiğini belirterek imar öncesi duruma dönülmesini ve ihdasen oluşan parselin yeniden Hazine adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde tazminata hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle hüküm kurulmuş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ancak; mahkemece yapılan uygulama sonucu alınan fen bilirkişi raporuyla; dava konusu 4963 ada 3 sayılı imar parselinin 39.81 ve 377.04 m2 ile 4961 ada 2 sayılı imar parselinin 1.575,32 m2"1ik kısımlarının, ihyası talep edilen 3027 metrekare yüzölçümlü 1047 sayılı ihdas parseli sınırları kapsamında kaldığı saptanmış ise de; 1047 sayılı kök parsel sınırları üzerinde çekişmeli imar parselleri dışında oluşturulan diğer alanlar belirlenmemiştir. Başka bir ifadeyle, ihyası istenilen 1047 sayılı ihdas parselinin yüzölçümü 3027 m2 olup, dava konusu imar parsellerinin bu parsel üzerinde kalan kısımları toplamı ise 1.992,17 m2 olduğuna göre, 1047 sayılı parsel üzerinde idari yargı yerinde iptal edilen imar uygulamaları ile oluşturulan diğer alanlar ve miktarları (imar parselleri, yol, park, vs. alanları ile bunların hangi miktardaki kısımlarının 1047 sayılı parsel üzerinde kaldığı) kuşkuya yer bırakmayacak biçimde tespit edilmemiş, bu bölümler yönünden herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Bilindiği üzere; kadastral parselin ihyası yani tapu kaydının eski hale getirilmesi; hükmün, ihdas parseli üzerinde oluşturulan tüm alanları (imar parselleri, yol, park vs. dahil olmak üzere hepsini) kapsaması halinde mümkündür. Farklı bir ifadeyle kısmi ihya kararı verilemez. Öte yandan; 1047 sayılı kök parsel sınırları üzerinde, dava konusu yapılmayan ve dava dışı kişilerin mülkiyet haklarını etkiler nitelikte alanların da oluşturulduğu saptanırsa, bu alanlar bakımından o kişilere karşı kadastral parselin ihyasına yönelik dava açması için davacıya usulüne uygun olarak süre verilmesi, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi ve ondan sonra infaza elverişli bir biçimde hüküm kurulması gerekeceği de kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, 1047 sayılı ihdas parseli üzerinde oluşturulan alanların ve miktarlarının tamamının net bir biçimde ortaya konulması ve sonucuna göre işlem yapılması gerekirken; noksan soruşturmayla yetinilerek ve dava konusu imar parselleri içerisinde kalan bölümler bakımından tapu kaydının iptaline karar verildikten sonra bu kısımlar dışındaki alanları da kapsayacak biçimde yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Adana Büyükşehir Belediyesi, Exsa Export San. Mam. Satış ve Araştırma A.Ş. ve Ç.. B..na iadesine, 18.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.