22. Hukuk Dairesi 2016/30232 E. , 2016/26000 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Mahkemece, davalının temyiz istemi kanuni temyiz süresi içinde yapılmadığından temyizin reddine karar vermiştir. Davalı bu kararı temyiz etmiştir. Dosya içeriğinden, 15.03.2016 tarihli kararın davalıya 01.04.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 06.04.2016 tarihinde kararı temyiz ettiği ve süresinde olduğu anlaşıldığından davalının temyizinin reddi doğru değildir. Mahkemenin 08.04.2016 tarihli temyiz isteğinin reddine ilişkin kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verildi.
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, zorla ikale sözleşmesi imzalatılarak iş akdi performans düşüklüğü sebep gösterilerek tek taraflı feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Savunmasının Özeti:
Davalı vekili, davacının hiçbir baskı altında olmadan hür iradesi ile imzalamış olduğu (ikale) sözleşmeye aykırı olarak açtığı davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, taraflar arasındaki ikalenin geçersiz olduğu, davalının feshin geçerli sebebe dayandığını ispat edemediği kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki iş ilişkinin bozma sözleşmesi yoluyla sona erip ermediği hususu temel uyuşmazlığı oluşturmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan iş güvencesi hükümleri işçiyi işverenin feshine karşı koruma amacını taşımaktadır. Sözleşmenin işverenin feshi dışındaki bir sebeple sona ermesi halinde iş güvencesi hükümleri uygulanamaz. Bu bağlamda sözleşme ikale (bozma sözleşmesi) ile sona ermişse işçi iş güvencesi hükümlerine dayanarak feshin geçersizliğine karar verilmesini talep edemeyecektir.
İkale, sözleşmenin tarafların ortak iradeleriyle sona erdirilmesidir. Niteliği itibariyle bir sözleşme olması sebebiyle ikale tarafların serbest iradelerine dayanmalıdır. Ayrıca ikale icabı işverenden gelmişse kanuni tazminatlarına ilaveten işçiye ek bir menfaatın sağlanması (makul yarar) gerekir. Aksi halde iş sözleşmesinin ikale ile sona erdirildiğinden söz edilemez.
Somut olayda, taraflar arasında 31.08.2015 tarihli "Sözleşme" başlıklı bozma sözleşmesi akdedilmiş olup, davacının imzasının bulunduğu belge ve ödeme bordrosuna göre davacıya kıdem ve ihbar tazminatına karşılık olarak net 34.698,44 TL ve uzun yıllar süren iş ilişkisi nedeniyle beş maaş tutarında net 9.379,91 TL ek ödeme olmak üzere toplam toplam 44.078,35 TL "ikale bedeli" ödendiği görülmektedir. Davacıya işbu belgelere göre kıdem ve ihbar tazminatı yanında ayrıca beş maaş tutarı ekstra ödeme yapıldığı, ikalenin baskı altında, iradesinin sakatlanarak imzalatıldığını davacının iddia ve ispat etmediği anlaşılmakla, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin ikale ile son bulduğunu kabul etmek gerekir. Bu itibarla mahkemece davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.800,00 vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 28.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.