Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10063
Karar No: 2013/13581

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/10063 Esas 2013/13581 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasında davalı tarafından davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar temyiz edilmiştir. Adli yardım, fakir bir kimsenin dava masraflarından geçici olarak muaf tutulmasıdır. Adli yardım, asıl talep veya işin karara bağlanacağı mahkemeden veya takibin yapılacağı yerdeki icra mahkemesinden istenebilir. Adli yardım talepleri bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay'a yapılabilir. Adli yardım talebi hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilebilir. Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara itiraz yasa yoluna gidilebilir. 6100 sayılı HMK'nin 337/son maddesi adli yardımın daha önce yapılan yargılama giderlerini kapsamayacağını hüküm altına almıştır. Temyiz incelemesi sonucunda elatmanın önlenmesi isteğinin kabulünde bir isabetsizlik olmadığı, ecrimisile yönelik karar hatalı olduğu ve BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri: HMK.334-340, 6100 sayılı HMK'nin 336. maddesi, 6459 sayılı Kanun'un 23. maddesi, 6100 sayılı HMK'nin 337/son maddesi, Borçlar Kanunu'nun 299. maddesi (yeni 379 md.), Borçlar Kanunu'nun 304. maddesi, 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2013/10063 E.  ,  2013/13581 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : HATAY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 26/03/2013
    NUMARASI : 2012/253-2013/133

    Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; 
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı M... S... tarafından adli yardım talepli olarak  temyiz edilmiştir.
    Bilindiği üzere adli yardım, fakir bir kimsenin bir davanın gerektirdiği oldukça kabarık olan harç ve masrafları sağlayamaması durumunda, bu mali külfetlerden geçici olarak muaf tutulmasıdır.(HMK.334 – 340. md.) 6100 sayılı HMK"nin 336. maddesine göre adli yardım, asıl talep veya işin karara bağlanacağı mahkemeden; icra ve iflas takiplerinde ise takibin yapılacağı yerdeki icra mahkemesinden isteneceği, Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebinin ise bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a yapılacağı düzenlenmiştir.
    Aynı Kanun’un adli yardım talebinin incelenmesi başlıklı 337.maddesinde mahkemenin, adli yardım talebi hakkında duruşma yapmaksızın karar verebileceği düzenlenmiş, 11.04.2013 gün ve 6459 sayılı Kanun’un 23.maddesi ile eklenen cümle ile de, talep hâlinde incelemenin duruşmalı olarak yapılacağı, adli yardım taleplerinin reddine ilişkin mahkeme kararlarında sunulan bilgi ve belgelerin kabul edilmeme sebebinin açıkça belirtileceği düzenlemesi getirilmiştir.
    Yine, 6459 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonunda adli yardım talebi hakkında verilen kararlara karşı itiraz yasa yoluna gidilebileceği; buna göre adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebileceği, kararına itiraz edilen mahkemenin, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemeye göndereceği, itiraz incelemesi neticesinde verilen kararın kesin olacağı düzenlenmiştir.
    Ayrıca, 6100 sayılı HMK"nin 337/son maddesinde adli yardımın daha önce yapılan yargılama giderlerini kapsamayacağı da hüküm altına alınmıştır.
    Hemen belirtilmelidir ki, adli yardım ancak derdest olan bir davada asıl talep veya işin karara bağlanacağı mahkemeden; Kanun yollarına başvuru sırasında ise bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay’dan istenebilecektir. Bir diğer deyişle esas hakkında verilen karar kesinleştikten sonra artık kesinleşen dosyada adli yardım talep edebilmek imkânı bulunmamaktadır. (Y.HGK"nin 14.06.2013 gün ve 2013/19-1017 E, 2013/832 K. sayılı ilamı)
    Somut olayda dosyaya eklenen belgelerden talepte bulunan davalının yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığı ve adli yardım talebinin yerinde olduğu anlaşılmış olmakla (HMK"nin m.336/2) adli yardım talebinin kabulüne karar verildikten sonra, işin esasına yönelik olarak yapılan inceleme sonucunda;
    Çekişme konusu taşınmazın tapuda davacı ile dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, davalının kayıttan veya mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, taşınmazın davaya konu bölümünün davalı tarafından 10-15 senedir mesken olarak kullandığı gözetildiğinde, taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattığı belirlenmek suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmiş olmasında  bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazlarının reddine;
    Davalının ecrimisile yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Dava konusu taşınmazı davalının uzun süredir mesken olarak kullandığı,davacının bu kullanıma  ses çıkarmayıp herhangi bir itiraz ileri sürmediği,diğer bir anlatımla kullanıma muvafakat ettiği, Ancak, 24.05.2012 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile bu  muvafakatın geri alındığının kabulünde zorunluluk vardır.Başka bir ifade ile taraflar arasında Borçlar Kanununun 299. maddesi (yeni 379 md.) hükmü uyarınca sözlü olarak ariyet akti yapıldığı ve ihtarname çekilmekle muvafakatın geri alındığı, yani aynı yasanın 304. maddesi gereğince aktin feshedildiği kabul edilmelidir.Buna göre fuzuli şagilin (haksız kullanımın) taşınmaz  malikine tasarrufundan dolayı ödemekle yükümlü bulunduğu haksız işgal tazminatından sorumlu tutulmasına olanak bulunmaktadır.
    Hal böyle olunca;davada ihtarnamenin tebliğ tarihi ile dava tarihi arası dönem için ecrimisile karar verilmesi gerekirken, dava tarihinde geriye doğru beş yıllık süre için ecrimisile hükledilmesi doğru değildir.
    Davalının, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü  (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  30.09.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi