6. Ceza Dairesi Esas No: 2016/4231 Karar No: 2019/1835 Karar Tarihi: 21.03.2019
Tehdit - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/4231 Esas 2019/1835 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların alacağın tahsili amacıyla tehdit suçundan mahkumiyetine karar verildiği belirtilen kararda, yağma suçunun daha az cezayı gerektiren hali olarak öngörülen bu suçla ilgili haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağı vurgulanmıştır. TCK'nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmesi nedeniyle infazda göz önünde bulundurulması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, zorunlu savunmanın ücretinin sanıktan alınamayacağı ve bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde ayrılan ödenekten karşılanması gerektiği belirtilmiştir. Kararın gerekçesinde TCK'nın 150/1, CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesi ve Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gibi kanun maddelerine atıfta bulunulmuştur.
6. Ceza Dairesi 2016/4231 E. , 2019/1835 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanıklar hakkında, TCK"nin 150/1. maddesi delaletiyle hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla tehdit suçundan hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında; yağma suçunun daha az cezayı gerektiren hali olarak öngörülen bu suçla ilgili haksız tahrik hükümleri uygulanamayacağından, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. TCK"nın 53.maddesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, bu hususun infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür. Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve Yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; TC. Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nin 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunmanının ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin ... Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıklardan alınmasına hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanı ile sanık ..."nin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükmün yargılama giderleri ile ilgili fıkrasından “Müdafii ücreti 1.156,00 TL"nin sanıklardan tahsili ile hazineye irat kaydına” yazılı kısmının çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.