2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/11934 Esas 2016/23262 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/11934
Karar No: 2016/23262
Karar Tarihi: 08.12.2016

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/11934 Esas 2016/23262 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İcra Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz edilmesi sonucu, dosyalar incelendi ve sanıkların suçlu bulunmasına karar verilmiştir. Ancak, mahkemenin verdiği kararda hukuki hatalar olduğu tespit edilmiştir. İlk olarak, borçlu şirketin temsil ve ilzam görevi olmadığı tespit edilerek, sanığın suçlu bulunması yerine beraat etmesi gerektiği belirtilmiştir. İkinci olarak, sanıklara isnat edilen suçların oluşması için takip tarihi itibariyle şirketin borç ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği vurgulanarak, bu kriterlerin rapora yeterince yansımadığı ve eksik kovuşturma sonucu hüküm kurulduğu belirtilmiştir. Bu nedenlerle, kararın 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozulması ve dosyanın mahkemeye gönderilmesi karara bağlanmıştır.
Kanun maddeleri açıklaması:
-2004 Sayılı Kanun: İcra ve İflas Kanunu
-333/a maddesi: Ticari işletme yöneticilerinin alacaklıları zarara sokmak kastıyla borcu ödemezlikten suçlanması.
-5237 sayılı TCK'nın 43/1 fıkrası: Aynı fiilin birden fazla suç teşkil ediyor olması halinde bu suçların tek suç kabul edilerek cezanın en

19. Ceza Dairesi 2016/11934 E. , 2016/23262 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1-Sanık ... hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 333/a maddesindeki suçtan kurulan hükme yönelik incelemede;
Sanığın borçlu şirketi, temsil ve ilzam görevinin bulunmadığı anlaşılmakla, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Sanıklar ... ve ... hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 333/a maddesindeki suçtan kurulan hükme yönelik incelemede;
a) Sanıklara isnat edilen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdiri gerekirken, takibin kesinleştiği tarih itibariyle değil de şikayet tarihi itibarıyle şirketin ödeme gücünü belirleyen, borçlu şirketin banka kayıtları üzerinde inceleme yapmayan denetime elverişli olmayan ve yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi,
b) Sanıklar hakkında aynı alacaklının açtığı, atılı fiil ve tarafları aynı, icra dosyaları farklı olan ... İcra Ceza Mahkemesi"nin 2013/568 Esas ve 2014/548 Karar sayılı dava dosyasının bulunduğu ve bu dosyanın sonucunun henüz kesinleşmediğinin anlaşılması nedeniyle, suçun tek suç oluşturup oluşturmadığı veya 5237 sayılı TCK"nın 43/1 fıkrasının uygulanmasının gerekip gerekmeyeceği hususlarının tartışılıp değerlendirilmesi için dosyaların birleştirilmesinin gerekip gerekmeyeceği hususu tartışılmaksızın eksik kovuşturma sonucu hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.