Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18751
Karar No: 2016/9121

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/18751 Esas 2016/9121 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/18751 E.  ,  2016/9121 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 18.10.2016 Salı günü davalı vekili... geldi. Davacılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ...., 17/04/2013 tarihinde .... sevk ve idaresindeki .... plakalı aracın yaptığı kazada ağır yaralanıp akabinde, 20/04/2013 tarihinde vefat ettiğini, kazaya sebebiyet veren araç ....şirketinin zorunlu sorumluluk sigortası yapıldığını, karşıdan karşıya geçerken meydana gelen olay nedeniyle .... kendisine çarpan araçla hastaneye götürüldüğünü, bu nedenden dolayı trafik kazası tespit tatanağı gelişi güzel tutulduğunu, bütün kusurun müvekkillerinin murisine atfedildiğini, bu nedenlerden dolayı davalarının kabulüne karar verilmesine ve yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında davasını ıslah etmiş, dava değerini 206.179 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ... şirketi veili, davayı kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Davanın kabulüne,davacı eş .... için 124.955,00 TL, davacı çocuklar ....çin 5.502,00 TL, .... için 12.185,00 TL; .... için 15.239,00 TL;... için 24.149,00 TL ve.... için 24.149,00 TL olmak üzere toplam 206.179,00 TL"nin (ilk dava edilen miktarlar için dava tarihinde, ıslah edilen miktarla
    ...
    için ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) davalıdan alınıp davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    1-Mahkemece, kusur konusunda ayrıca rapor alınmaksızın, ceza dosyasındaki kusur durumuna göre hüküm kurulmuştur. Ceza dosyasında .... alınan yaya müteveffa ... asli kusurlu, sürücü .... tali kusurlu olduğu bildirilmiş, tali kusurlu sanık ...hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, 5271 sayılı CMK"nın 23.maddesinde belirtilen hükümlerden değildir. Bunun sonucu olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, CMK"nın 223.maddesinde sayılan hükümlerden olmadığından, bu tür kararların yasa yararına bozulması durumunda yargılamanın tekrarlanması yasağına ilişkin kurallar uygulanamayacağı gibi, davanın esasını çözen bir karar bulunmadığı için verilecek hüküm veya kararlarda lehe ve aleyhe sonuçtan söz edilemeyecektir. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.05.2011 gün ve 2011/4-61, E., 2011/79 K; 06.10.2009 gün ve 2009/4-169 E, 2009/223 K sayılı ilamları).
    Bu açıklamalar ışığında 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 53.maddesine ilişkin değerlendirmeye gelince; "Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamıyla bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararıyla da mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez." hükmünden anlaşılacağı üzere ceza mahkemesi kararının maddi olgu yönüyle kesinleşmiş olması gerekir. Eğer bu yönden kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararı bulunmuyorsa, hukuk hakimini bağlayacak bir ceza mahkemesi kararından da söz etmek mümkün değildir.
    Somut olaya bakıldığında maddi olgunun belirlenmesi yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının,
    ...
    kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından, hukuk hakimini bağlamayacağının kabulü gerekir. (YHGK"nun 1.2.2012 gün 2011-19/639 E, 2012/30 K. sayılı ilamı).O halde mahkemece.... makine-trafik kürsüsünden ya da ... trafik-fen alanında uzman kişilerden oluşacak bilirkişi heyetinden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, davalı tarafın kusur durumuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-2918 sayılı... 91/1.maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, ... A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı ...göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
    Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden,...; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
    Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu
    ...
    olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (...).
    Kanun koyucu, 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de; işletenin Aynı Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (...) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir.
    Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp, çözümlenmesi gerekmektedir.
    Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
    Şu hale göre; araç sürücüsü murisin, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilmesi olanaklıdır.
    Davacıların üçüncü kişi konumunda oldukları hakem heyetinin kabulünde olup, araç sürücüsünün yakınlarının uğradıkları destek zararlarının trafik sigortacısının sorumluluğu kapsamı dışında kaldığına ilişkin Kanunda ve buna bağlı olarak poliçede açık bir düzenleme bulunmadığı da, uyuşmazlık konusu değildir.

    ...



    Davacıların uğradıkları zarara bağlı olarak talep ettikleri hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır. (...)
    Somut olaya bakıldığında, Mahkemece, davacıların 3 kişi olduğu, ölen yaya murisin kusurunun mirasçıları olan davacılara yansıtılmayacağı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak somut olayda, araç yaya muris .... çapmış ve ölümüne neden olmuş olup davalı ... şirketi, yaya murise çarpan aracın ..."dir.Bu halde, ölen yayanın mirasçıları olan davacılar, davalı ... şirketi karşısında 3 kişi olarak kabul edilemez. Bu nedenle Mahkemece, kusur incelemesi yapılıp davacıların murisi yayanın kusuru belirlendikten sonra yayanın kusuru oranında tazminatan indirim yapılması gerekirken, kusur incelemesi yapılmadan ve ... kararları yanlış yorumlanmak suretiyle mirasçı olan davacıların 3 kişi olduğu, bu nedenle murisin kusurunun davacılara yansıtılamayacağı gerekçesiyle murisin kusuru belirlenip nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20.10.2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

    ...

    -KARŞI OY-

    Murisin (destek verenin) mirasçıları davalı ... şirketi karşısında murisleri ister sürücü ister yaya olsun 3.kişi konumunda iseler de desteğin yine sürücü veya yaya olarak indirime sebep olacak davranışları (kusuru) destek görenlere yansıyacağından tazminat miktarının belirlenmesinde desteğin müterafik kusurunun dikkate alınması ve bu gerekçeyle kararın bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan Sayın Çoğunluğun desteğin sürücü olması halinde kusurunun davacılara yansımayacağına ilişkin gerekçesine katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi