Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/5843 Esas 2020/428 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5843
Karar No: 2020/428
Karar Tarihi: 21.01.2020

Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/5843 Esas 2020/428 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu mahkeme kararı, terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan hüküm giyen bir kişi hakkındadır. Mahkeme, delillerin hukuka uygun şekilde elde edildiğini ve yargılama sürecinin kanuna uygun olarak gerçekleştirildiğini belirterek, temyiz dilekçesindeki gerekçeleri reddetti ve hükmü onadı. Kararda, TCK'nın 314/3, 220/7, 314/2, 220/7, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 62, 53, 63 ve 58/9 maddelerine atıfta bulunulmaktadır. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 E, 2015/85 K sayılı iptal kararı da TCK'nın 53. maddesi açısından infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği belirtilmektedir.
16. Ceza Dairesi         2019/5843 E.  ,  2020/428 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme
    Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 314/3 ve 220/7 maddeleri delaletiyle TCK"nın 314/2, 220/7 maddeleri, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, TCK"nın 62, 53, 63, 58/9 uyarınca mahkumiyet

    Bozma üzerine, ilk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 21.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.