19. Hukuk Dairesi 2016/8095 E. , 2018/1006 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının davalıdan mantolama işinde yalıtım malzemesi olarak kullanmak amacıyla muhtelif zamanlarda tutkal satın aldığını, kullanılan tutkallarla yapılan mantolama sonrası bina dış cephelerinde şişmeler ve kabarmalar görülmesi üzerine davalının bir kısım tutkalı hatasını kabul ederek iade aldığını, kalan 15 fıçı tutkalı ise iade almayarak davacıyı 9.000 TL zarara uğrattığını, ayrıca dava dışı ... isimli şahsa ait apartmana yapılan mantolama işi sonucu dış cephede oluşan şişme ve kabarma sebebiyle zarar tazminine yönelik 11.500 TL ödeme yapılmak zorunda kalındığını, son olarak ise ayıplı malları satabilmek amacıyla malların zararına satıldığını ileri sürerek zarara satışlar sebebiyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL zarar olmak üzere toplam 21.500 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili, görevli ve yetkili mahkemenin ... Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, söve ve mantolama işinin en az 6-7 hammaddenin karışımıyla yapılabildiğini, karışımın miktar ve sıralamasının önemli olduğunu, davalının sattığı malzemeler hakkında şimdiye kadar bir şikayet gelmediğini, yapılan analizlerde malların sağlam olduğunun tespit edildiğini, yokluklarında mahkemece yapılan tespitteki malzemelerin davalıya ait olup olmadığının belli olmadığını, bu malzemelerin saklanma koşullarının uygun olup olmadığının bilinmediğini, davacının bir kısım iade ettiği malları müşteri memnuniyeti ve davacının beyanına göre ihtiyaç fazlası olduğu gerekçesiyle iade aldıklarını, yoksa mallarının ayıplı olmadığını, dava dışı ..."e yapılan ödemenin ispata muhtaç olduğunu, sadece ödeme makbuzu ile bu talebin gerçeği yansıtmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları uyarınca, davacı tarafından ayıplı olduğu ileri sürülen tutkalların yapılan laboratuvar incelemesinde yapıştırma özelliğinin bulunmadığının tespit edildiği, buna göre davacının hatalı mantolama nedeniyle dava dışı ..."e ödediği 11.500 TL"yi ayıplı maldan sorumluluk kapsamında davalıdan talep edebileceği, yine mahkemece yerinde yapılan tespit ve iade alınan tutkallar nedeniyle iade faturasına bağlanan ve ilk defa keşif mahallinde açtırılan 9 fıçı tutkal bedeli 9.000 TL"nin talep edilmesinin haklı olduğu ancak zararına satış yapılan mal nedeniyle istenilen 1.000 TL"nin somut ve kesin bir delille ispat edilememesi nedeniyle bu kısım yönünden talebin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, satın alınan malın ayıplı çıktığı iddiasına dayalı olarak alıcı tarafından satıcıya yöneltilmiş tazminat ve alacak davasıdır. Davacı, davalıdan satın aldığı tutkalları başkalarına sattığını ve bu ürünlerin ayıplı olması nedeniyle dava dışı 3. kişilerin kendisinden talep ettiği zararı ödediğini belirterek ödemiş olduğu tutarı, ayrıca elinde bulunan satılmamış tutkalların bedelini ve bir kısım tutkalı da ayıplı olduğu için yüksek iskonto ile satmasından kaynaklanan zararı istemiştir. Bütün bu iddialar ayıp iddiasına dayanmakta olup dosya içerisinde davacı tarafından davalıya TTK"nun 23/1-c maddesinde belirtilen ayıp ihbarında bulunulduğunu gösteren hiçbir delil yoktur. Bu nedenle davacının davasının tümüyle reddi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde taraflara iadesine, 27/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.