5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/10211 Esas 2021/5178 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10211
Karar No: 2021/5178
Karar Tarihi: 29.04.2021

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/10211 Esas 2021/5178 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar, temyiz edildi. Mahkumiyet hükümleri ile birlikte, 5607 sayılı Kanun'un şartlarının gerçekleşmemesi nedeniyle, nakilde kullanılan aracın iadesine de karar verildiği belirtildi. Ancak, araç hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması nedeniyle, bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı açıklandı. Bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı belirtildi. Kararda, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı vurgulandı. Kanun maddeleri detaylı olarak incelendiğinde, 6455 sayılı Kanunla değişik 5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddesi ile 5237 sayılı Kanun'un 54. maddesi dikkate alındı. Ancak, kararda sanıklar hakkında uygulanan takdiri indirim hükümlerine ilişkin kanun maddesinin belirtilmemesi, suçun 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/18 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Ayr
19. Ceza Dairesi         2019/10211 E.  ,  2021/5178 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Nakil Aracının İadesi


    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yerel Mahkemece kurulan mahkumiyet hükümleri ile birlikte, 5607 sayılı Kanun"un 13. maddesi ve 5237 sayılı Kanun"un 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle, nakilde kullanılan aracın iadesine de karar verildiği, iade kararının, araç hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, aksi durumun ise AİHS ek 1 protokolün 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü ceza ve müsadere bakımından ayrı başlıklarda incelenmekle;
    1-) Nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde olmakla, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE İADE KARARININ ONANMASINA,
    2-) Mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise; 6455 sayılı Kanunla değişik 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesi ile 6545 sayılı Kanunla değişik 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesi delaleti ile aynı kanunun 3/5, 3/10 ve 3/22. maddeleri arasında lehe aleyhe kanun değerlendirmesinde; suça konu gümrük kaçağı sigaraların gümrüklenmiş değerinin fahiş olması halinde 6455 sayılı Kanunla değişik 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesinin lehe sonuç doğurduğu ve buna göre hüküm kurulması gerektiği kabul edilerek yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    1- Hükümlerden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun"un 5.maddesi uyarınca, kovuşturma aşamasında "etkin pişmanlık" hükümlerinin uygulanmasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    2-Sanıkların ambalajlarında bandrol bulunmayan tütün mamullerini ticari amaçla bulundurmaktan ibaret fiilinin, sadece, özel nitelikte olup suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan, 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/18 maddesine aykırılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, gerekçeli kararda" sigaraların yurda kaçak olarak sokulan sigaralardan olduğu aynı zamanda bandrollerinin bulunmadığı" gerekçesi ile anılan Kanun’un 3/18 maddesinin TCK"nin 44 . maddesi delaletiyle uygulanması,
    3- Sanıklar hakkında uygulanmasına karar verilen takdiri indirim hükümlerine ilişkin Kanun maddesinin ilgili fıkrasının gösterilmemesi,
    4- Dava konusu gümrük kaçağı eşyanın 5607 sayılı Kanun’un 13/1. maddesi delaleti ile TCK’nin 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken TCK’nin 54. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 29/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.