MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... Köyü 196 ada 1 parsel sayılı 121429,51 m² yüzölçümündeki taşınmaz, yörede 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırılması sırasında orman vasfı ile Hazine adına tesbit edilmiş ve tutanak 26.01.2008 - 25.12.2008 tarihleri arasında kısmî ilâna çıkarılmış ve kesinleşmiştir.
Davacılar, sulh hukuk mahkemesinin 1958/21-1959/8 sayılı elatmanın önlenmesine ilişkin kesinleşmiş dava dosyasına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 6600 m² yüzölçümlü taşınmazının orman sınırları içinde bırakıldığını, bu taşınmazının ormanla ilgisinin bulunmadığını, tapu kaydının iptali ile adına tescili talebi ile dava açmıştır. Mahkemece, dava açılan bölümün tescil harici bırakıldığından ... Köy Tüzel Kişiliğine husumet yaygınlaştırılması gerektiği, ancak, davacı tarafın bunu yerine getirmediği ile çekişmeli bölümün orman sayılan yerlerden olduğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10/10/2011 gün 2011/7463 - 11281 sayılı kararı ile bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Dava tescil davası olarak nitelendirilmiş olmasına rağmen, ... Köyü usûlünce davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanmadığı, yöntemince taraf teşkili sağlandıktan sonra eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ile dava tarihinden geriye doğru 20 yıl öncesine ait memleket haritası, hava fotoğrafı bulunduğu yerden getirtildikten sonra üç orman bilirkişi, harita ve ziraat bilirkişi ile keşif yapılıp bu belgeler uygulanmak suretiyle çekişmeli taşınmazın niteliğinin kesin olarak saptanarak zilyetlikle kazanılacak yerlerden olup olmadığının belirlenmesi, zilyetlikle kazanılacak yerlerden olduğu belirlendiği taktirde davacılar yararına zilyetlikle edinme koşullarını oluşup oluşmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.Mahkemece bozma ilâmına uyulduktan sonra, çekişmeli taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden olduğunun belirlenmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince açılan tescil davasıdır.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılın ve 26.01.2008 - 25.12.2008 tarihleri arasında kısmî ilâna çıkarılıp kesinleşen orman sınırlandırılması vardır.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 08/09/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.