Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/3236 Esas 2021/78 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/3236
Karar No : 2021/78

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … (…)
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onikinci Dairesinin 19/02/2020 tarih ve E:2019/2690, K:2020/1439 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının, meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara dayanak alınan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 8. maddesinin 6. bendinde yer alan ''sahtecilik'' ibaresinin iptali ve yoksun kalınan tüm parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini ile özlük haklarının iadesine karar verilmesi ve 3201 sayılı Kanun'un 83. maddesinin son cümlesi dışında kalan kısımlarının Anayasa'nın 38. ve 128/2. maddelerine aykırı olduğundan bahisle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 19/02/2020 tarih ve E:2019/2690, K:2020/1439 sayılı kararıyla;
Dairelerinin davanın reddine ilişkin 11/12/2014 tarih ve E:2011/9361, K:2014/8798 sayılı kararının davacıya verilen meslekten çıkarma cezasına ilişkin kısmının Danıştay İdarî Dava Daireleri Kurulunun 30/03/2017 tarih ve E:2015/2035, K:2017/1491 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozulan kısım yönünden bozma kararına uyularak,
Anayasa Mahkemesinin 13/01/2016 tarih ve E:2015/85, K:2016/3 sayılı kararı ile, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü uyarınca verilen dava konusu disiplin cezasının yasal dayanağı olan, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 83. maddesinin birinci cümlesinin, "yaptırım konusu eylemleri yasal düzeyde belirlememesi ve bireylerin hangi somut olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını belirli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine yasal çerçevede imkan tanımaması nedeniyle, Anayasa'nın 38. ve 128. maddelerine aykırı olduğu" gerekçesiyle, iptaline karar verildiği ve anılan maddenin, 23/01/2017 tarih ve 29957 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 37. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı,
682 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında ise; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 657 sayılı Kanun, 6413 sayılı Kanun ve 3201 sayılı Kanun ile 23/3/1979 tarihli ve 7/17339 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre resen veya yetkili disiplin kurullarınca verilmiş olan disiplin cezaları, bu Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca verilmiş addolunur." hükmüne yer verildiği,
Bu durumda, davacının üzerine atılı olan ve Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 8. maddesinin 6. bendinde yer alan ''sahtecilik'' fiilinin, 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'de herhangi bir cezai yaptırıma bağlanmayarak suç olmaktan çıkarıldığı görüldüğünden, davacı hakkında tesis edilen disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle,
Davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptaline, yoksun kaldığı tüm parasal hakların yasal faiziyle birlikte tazmini ile özlük haklarının iadesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinde; özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun'un 8. maddesinde ise; bu Kanun'da yazılı sürelerin, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı, tatil günlerinin sürelere dahil olduğu, ancak, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, sürenin tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzayacağı, sürelerin bitmesinin çalışmaya ara verme zamanına rastlaması halinde, bu sürelerin, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağı hükümlerine yer verilmiştir.
Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Elektronik tebligat" başlıklı 7/a maddesinde, 10/12/2003 tarih ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlara tebligatın elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğu belirtilmiş, aynı maddenin 4. fıkrasında da, elektronik yolla yapılan tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu kararının 7201 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak davalı idarelerden Cumhurbaşkanlığının elektronik tebligat adresine 15/09/2020 tarihinde iletildiği ve elektronik yolla tebligatın bu tarihi izleyen beşinci günün sonu olan 20/09/2020 tarihinde yapılmış sayıldığı, diğer davalı İçişleri Bakanlığına ise 23/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu duruma göre, Daire kararına karşı Cumhurbaşkanlığı tarafından en geç, otuz günlük temyiz süresinin son günü olan 20/10/2020 tarihinde, İçişleri Bakanlığı tarafından ise 23/10/2020 tarihinde temyiz isteminde bulunulması gerekirken, 26/10/2020 tarihinde kayda giren dilekçe ile temyiz isteminde bulunulduğu görüldüğünden, temyiz süresi geçirildikten sonra yapıldığı anlaşılan temyiz başvurularının esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin süre aşımı nedeniyle reddine,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 48/7. maddesi uyarınca kesin olarak,
3. 21/01/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.