Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ... yönünden usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, 08.03.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ..."ın vefat ettiğini, müvekkili ..."ın ağır yaralandığını ve sakat kaldığını, 1 nolu davalının ... işleticisi ve yol çalışmaları işinin sahibi, 2 nolu davalının yol yapım ve onarım çalışmalarının yüklenicisi, 3 nolu davalının yol bakım ve onarım çalışmalarından sorumlu kişi olduğunu belirterek toplam 650.000 TL manevi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. ... vekili,yetki itirazında bulunmuş, davaya bakma görevinin idari yargıya ait olduğunu, esas yönünden de müvekkili İdarenin kusuru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... ve ...vekili, olayda müvekkillerine yükletilecek kusur olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalılar .... ve ..."e ilişkin davanın tefriki ile ayrı bir esas numarasına kaydına, davalı ..."nün yargı yolu itirazının kabulüne, 6100 Sayılı HMK 114/1-b ve 115/2 maddesi gereği yargı yolunun caiz olmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle bu davalı yönünden davanın usulden reddine, görevli mahkemenin idari yargı olduğuna, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
...
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda, kazanın meydana geldiği karayolunda yol çalışması yapıldığı ancak yapım çalışması esnasında alınması gereken gerekli tedbirlerin alınmadığı, işaretleme yapılmadığı, flaşör ve aydınlatma olmadığı iddia edilmiştir. Davalı ... vekilince Yapım İşi Sözleşmesi"nin 26. ve 40. maddeleri uyarınca yüklenicinin sorumlu olduğu beyan edilmiştir. Bu durumda, davalı şirketin yapım işi esnasında gerekli tedbirleri almadığı iddia edildiğinden haksız fiil faili olarak, davalı ... Müdürlüğünün de özel hukuka tabi bu davada gerekli denetimi yapmayarak işveren sıfatıyla sorumlu olduğunun iddia edildiği gözetildiğinde artık uyuşmazlığın çözümünde adli yargı görevlidir (HGK 2010/7-332 E-2010/344 Karar). Bu durumda mahkemece, ... yönünden de adli yargının görevli olduğu nazara alınıp işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın ... yönünden yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 18/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.