17. Hukuk Dairesi 2015/236 E. , 2016/9062 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : 1-...
2-...
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 18.10.2016 Salı günü davalı vekili Av. ... geldi. Davacılar vekili ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili ve davacılar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 09.08.2010 tarihinde sürücü...sevk ve idaresindeki ... plakalı motorsiklet ile yaptığı tek taraflı kaza sonucunda vefat ettiğini, müteveffanın mirasçıları olarak davacı olan anne ve babasının hayatta kaldığını, kazaya sebebiyet veren aracın sigortasının olmaması karşısında davalıya başvurduklarını, ancak bir sonuç alamadıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 5.000-TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talebini 52.796,77 TL ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, tam kusurlu sürücünün mirasçılarının destekten yoksunluk tazminatı talep edemeyeceklerini, dava sonucunda ... tazminat ödemesi zorunluluğu doğarsa, işletenin sorumluluğu nedeniyle aynı tazminat ödemesine dayanarak davacı taraflara rücu edileceğinden borçlu-alacaklı sıfatının birleşmiş olacağını, davacı tarafın gerçek zararının tespit edilmesi gerektiğini ve ... alınan bir ödeme var ise bunun hesaplanacak tazminattan tenzili gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacı ... için hesap edilen 26.735,43 TL ve davacı ... için hesap edilen 31.061,34 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 13.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp
...
değerlendirilmesinde, bir usulsüzlük bulunmamasına; ...’nın, Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince zorunlu sigortası bulunmayan araçlar için ödeme yaptıktan sonra zarara neden olan ve zorunlu sigortası yapılmamış aracın işletenine, sürücüsüne, diğer sorumlulara ve bunların mirasçılarına rücu etmesi mümkün ise de davacılar ...’ndan 3. kişi sıfatıyla tazminat talep ettiklerinden somut olayda TBK.’nın 135. maddesi anlamında alacaklılık ve borçluluk sıfatlarının birleştiğinden söz edilemeyeceğine ve ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinin, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı ... ve ... Yönetmeliğine göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmadığından davalı ...’nın, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalının sorumlu olacağına (... karar sayılı ilamları uyarınca) göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 2.960,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... Hesabından alınmasına 18.10.2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
...
-KARŞI OY-
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin ZMSS şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.