17. Hukuk Dairesi 2014/15142 E. , 2016/9061 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 18.10.2016 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 16/01/2005 tarihinde ... yönetimindeki.... plaka numaralı otomobilin %100 kusurlu şekilde .... plaka numaralı kamyona çarpması neticesinde ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada davacılar murisi....hayatını kaybettiğini, kusurlu ....plaka numaralı aracın kaza tarihini kapsar poliçe ile davalı ... şirketine .... ile sigortalı olduğunu,davacıların kazada desteklerini kaybettiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 1.000"er TL olmak üzere toplamda 3.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsilini talep etmiş, talebini yargılama sırasında.... için 9.000,00 TL, ....çin 15.000,00 TL ve ... için ise 26.000,00 TL ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, KTK 109. maddesi gereğince zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğunu, olayda uzamış ceza zamanaşımının da uygulanmasının söz konusu olamayacağından davanın zamanaşımı
...
nedeniyle reddi gerektiğini, işletenin ve sürücünün kendi kasıt, ihmal ve tedbirsizliği ile ölümü sebebi ile.... poliçesi kapsamında bir tazminat sorumluluğu bulunmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, 26.000,00 TL"nin davalıdan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ..."e 9.000,00 TL nin davalıdan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte .... 15.000,00 TL nin davalıdan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ... verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı .... ve .... Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ... şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı ... şirketinin sorumlu olacağına (HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar, HGK"nun 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 Esas-2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca) göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 2.561,60 TL kalan onama
...
harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 18.10.2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
(Karşı oy)
...
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin .... şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı ... şirketi kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen
...
zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.