5. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/16533 Karar No: 2014/2836 Karar Tarihi: 11.02.2014
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2013/16533 Esas 2014/2836 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2013/16533 E. , 2014/2836 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 14/03/2013 NUMARASI : 2010/1376-2013/75
Taraflar arasındaki tapuda sahte vekaletname ile işlem yapılması nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK.nun 1007.maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapuda sahte vekaletname ile işlem yapılması nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK.nun 1007.maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmaz tapuda R.B..adına kayıtlı iken, sahte belgeler kullanılmak suretiyle malik tarafından taşınmazın satışına ilişkin T. E.. isimli şahsın vekil edildiğine dair Sarıoğlan Noterliğinden vekaletname alındığı, bu vekaletname ile başka şahıslara da vekaletnameler verildiği ve en son S. K.. adına düzenlenen vekaletname ile N.G.."e taşınmazın satışının yapıldığı, N.G.."in de iki gün sonra taşınmazı davacıya sattığı, bunu öğrenen asıl malikin tapu iptali ve tescil davası açtığı, Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/344-517 sayılı kararı ile tapunun iptaline ve ilk malik R.Ş.. adına tapuya tesciline karar verildiği,kararın 12.10.2009"da kesinleştiği, bu arada buna benzer başka satışlar ve şikayetler olması nedeniyle N.G.."in de içinde bulunduğu 3.şahıslar hakkında ceza davası açıldığı, Ankara 11.Ağır Cesza Mahkemesinin 2006/265 esa-2008/317 karar sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda eyleme karışan tapu memurları ve N.G.."in de içinde bulunduğu diğer şahısların çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve örgüt üyesi olmak suçlarından cezalandırılmalarına karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 12.10 2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK.nun sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdürü ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulması nedeniyle, kişilerin malvarlığı haklarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu Devletin sorumluluğu için önem taşımamakta, sadece, Devletin memuruna rücuu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır. Tapu sicilinin tutulması görevini üstlenen Devlet, bu sicile tanınan güvenden ötürü hak durumuna aykırı kayıtlardan doğan tehlikeyi de üstlenmektedir. Bu nedenle dava konusu olayda, sahtecilik yolu ile elde edilen vekaletnameler ile taşınmazın davacıya satıldığı, kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile de sabit olup, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, idare harçtan bağışık olduğundan harç alınmamasına, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.