Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacının, dava konusu araçla ilgili "ortak kazançlarıyla" alındığı iddiasına dayanan katkı sebebiyle alacağa ilişkin bir talebi bulunmamaktadır. Taraflar arasında 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.md.170), bu tarihten itibaren yasal rejim olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (4722 s.Yürürlük K.md.10/1) Mal ayrılığında; karı kocadan her birinin malı kendilerine ait olup, kendi malları üzerinde mülkiyet, kullanma ve tasarruf etme haklarına sahip (TKM.md.186/1) ve mallarının gelirleri ile kazançları kendilerine aittir. (TKM.md.189) Edinilmiş mallara katılma rejiminde de her eş, yasal sınırlar içerisinde kişisel malları ile edinilmiş mallarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. Aksine anlaşma olmadıkça, eşlerden biri, diğerinin rızası olmadan paylı mülkiyet konusu maldaki payı üzerinde tasarrufta bulunamaz. (TMK.md.223) Dava konusu araç, 28.6.2001 tarihinde ... tescil plakası ile trafikte davalı koca adına tescil edilmiştir. Kocanın kişisel malıdır. Koca, bu aracını 31.10.2002 tarihinde annesi diğer davalı Ş."a satış suretiyle devretmiştir. Aracın devrinden önce, ailenin ekonomik varlığının korunması amacıyla, kocanın malları üzerindeki tasarrufunun; eşinin rızasıyla yapılacağına ilişkin Türk Medeni Kanununun 199"ncu maddesi çerçevesinde verilmiş bir karar bulunmamaktadır. Araç eşlerin paylı mülkiyetinde de olmadığına göre, kocanın aracı devri tasarruf yetkisinin kapsamında olup, davacı eşin rızasına bağlı değildir. Menkul mal üzerinde hak sahibi olmayan davacının, yapılan devrin, işlemin taraflarının muvazaasına dayandığından bahisle iptalini istemesi mümkün bulunmamaktadır. O halde isteğin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.11.06.2009 (Prş.)