Esas No: 2022/3736
Karar No: 2022/11781
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3736 Esas 2022/11781 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/3736 E. , 2022/11781 K."İçtihat Metni"
Konut dokunulmazlığını ihlal etme ve nitelikli hırsızlık suçlarından şüpheli Giorgi Pkhakadze hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Hopa Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 26/03/2020 tarihli ve 2016/2624 soruşturma, 2020/407 esas, 2020/394 sayılı iddianamenin iadesine dair Hopa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/06/2020 tarihli ve 2020/203 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ARTVİN Ağır Ceza Mahkemesinin 21/10/2020 tarihli ve 2020/286 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 15/02/2022 gün ve 94660652-105-08-20824-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/04/2022 gün ve 2022/26897 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
1-Dosya kapsamına göre;
5271 sayılı Kanunu’nun 174. maddesinin 1 ve 3. fıkralarında yer alan,
"(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen, İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir....
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır." şeklindeki düzenlemeler karşısında,
Somut olayda, Hopa Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 26/03/2020 tarihli ve 2016/2624 soruşturma, 2020/407 esas, 2020/394 sayılı iddianamenin Hopa 2. Asliye Ceza Mahkemesine tevdii edilmesi sonrası anılan Mahkeme hakimi tarafından 31/03/2020 tarihli havale ile görüldüsü sonrası dosya içerisinde bulunan UYAP safahat kaydından da anlaşılacağı üzere, mahkemece yasal süre geçtikten sonra 26/06/2020 tarihinde iddianamenin iadesi kararının imza ve onayı yapılmak suretiyle anılan Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
2-Kabule göre de;
Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 31/10/2016 tarihli ve 2016/15416 esas, 2016/16813 karar sayılı ilâmında, "... 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 170/2. maddesine göre soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı bir iddianame düzenleyerek kamu davası açar. Aynı yasa maddesinin 3. fıkrasında ise iddianamede gösterilmesi ve bulunması gereken unsurlar sayılmıştır. Şüphelinin ifadesinin veya savunmasının alınmasında belirtilen madde açısından bir zorunluluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Ceza Muhakemesi Hukukunun temel amacı olan maddi gerçeğe ulaşılmasıdır. İddianamede belirtilen suç vasfı değerlendirildiğinde, suçun takibinin şikayete bağlı olmadığı ve uzlaşma ile önödeme hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmadığı, dosya kapsamında müşteki beyanlarını doğrular nitelikte iki tanığın ifadesine yer verildiği, bu kanıtların kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturduğu tartışmasızdır. Şüphelinin ifadesi veya savunması dosya içerisindeki bu deliller karşısında suçun sübutuna mutlak etki eden bir kanıt niteliği de taşımamaktadır. Dolayısıyla şüphelinin ifadesinin alınmasında bu fıkra açısından da bir zorunluluk bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, şüphelinin ifadesinin alınmaması sebebiyle iddianamenin iadesine karar verildiği, bu hususun ikmali amacıyla yapıldığı anlaşılan iddianamenin iadesi ve bu karara yapılan itiraz üzerine verilen kabul kararı yerinde görülmekle, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir..." şeklinde açıklandığı üzere,
Hopa 2. Asliye Ceza Mahkemesince, şüphelinin ifadesinin alınmadığından bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği gözetilerek, Hopa Sulh Ceza Hakimliğinin 05/04/2017 tarihli ve 2017/371 değişik iş sayılı kararı ile şüpheli hakkında ifadesi alınmak üzere yakalama kararı verildiği, Artvin İl Emniyet Müdürlüğünün 21/02/2020 tarihli ve E.2020021816150668396 sayılı yazısıyla şüpheli hakkında aktif arama kaydı bulunduğu, ancak yabancı ülke vatandaşı olduğundan yakalama kararının sınır kapısından giriş çıkış yapması halinde yerine getirilebileceğinin bildirildiği, faili meçhul diğer şüpheliler haklarında soruşturmanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiği anlaşılmakla, şüphelinin tüm aramalara rağmen bulunamadığı ve iddianamenin iade sebepleri arasında şüphelinin savunmasının alınmamış olmasının sayılmadığı cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun elektronik işlemler başlıklı 38/A maddesinde yer alan,
"(1) Her türlü ceza muhakemesi işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kullanılır. Bu işlemlere ilişkin her türlü veri, bilgi, belge ve karar, UYAP vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır.
(2) Kanunlarda gösterilen istisnalar hariç olmak üzere, dosyalar güvenli elektronik imza kullanılarak UYAP’tan incelenebilir ve her türlü ceza muhakemesi işlemi yapılabilir.
(3) Bu Kanun kapsamında fiziki olarak hazırlanması öngörülen her türlü belge ve karar elektronik ortamda düzenlenebilir, işlenebilir, saklanabilir ve güvenli elektronik imza ile imzalanabilir.
(4) Güvenli elektronik imza ile imzalanan belge ve kararlar diğer kişi veya kurumlara elektronik ortamda gönderilir. Güvenli elektronik imza ile imzalanarak gönderilen belge veya kararlar, gerekmedikçe fiziki olarak ayrıca düzenlenmez ve ilgili kurum ve kişilere gönderilmez.
(5) Elektronik imzalı belgenin elle atılan imzalı belgeyle çelişmesi halinde UYAP’ta kayıtlı olan güvenli elektronik imzalı belge geçerli kabul edilir.
(6) Güvenli elektronik imza ile imzalanan belge ve kararlarda, mühürleme işlemi ile kanunlarda birden fazla nüshanın düzenlenmesini öngören hükümler uygulanmaz.
(7) Zorunlu nedenlerle fiziki olarak düzenlenmiş belge veya kararlar, yetkili kişilerce taranarak UYAP’a aktarılır ve gerektiğinde ilgili birimlere elektronik ortamda gönderilir.
(8) Elektronik ortamdan fiziki örnek çıkartılması gereken hallerde tutanak veya belgenin aslının aynı olduğu belirtilerek hâkim, Cumhuriyet savcısı veya görevlendirilen yetkili kişi tarafından imzalanır ve mühürlenir.
(9) Elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre gün sonunda biter.
(10) Yargı birimlerinin ihtiyaç duyduğu nüfus, tapu, adlî sicil kaydı gibi dış bilişim sistemlerinden UYAP vasıtasıyla temin edilen bilgi, belge ve kayıtlar, zorunlu olmadıkça ayrıca fiziki olarak istenilmez. UYAP’tan dış bilişim sistemlerine gönderilen bilgi ve belgeler ayrıca zorunlu olmadıkça fiziki ortamda gönderilmez.
(11) Ceza muhakemesi işlemlerinin UYAP’ta yapılmasına dair usul ve esaslar, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir" şeklindeki,
5271 sayılı Kanunu’nun 174. maddesinde yer alan,
"(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen, İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(4)Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir." şeklindeki düzenlemeler karşısında,
Somut olayda, Hopa Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 26/03/2020 tarihli ve 2016/2624 soruşturma, 2020/407 esas, 2020/394 sayılı iddianamenin Hopa 2. Asliye Ceza Mahkemesine tevdii edilmesi sonrası anılan Mahkeme hakimi tarafından 31/03/2020 tarihli havale ile görüldüsü sonrası dosya içerisinde bulunan UYAP safahat kaydından da anlaşılacağı üzere, mahkemece yasal süre geçtikten sonra 26/06/2020 tarihinde iddianamenin iadesi kararının imza ve onayı yapılmak suretiyle anılan Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle (1) numaralı kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (ARTVİN) Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 21/10/2020 tarih ve 2020/286 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, verilen kararın niteliği itibarıyla (2) numaralı kanun yararına bozma istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 08/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.