Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2017/5686
Karar No: 2021/401
Karar Tarihi: 25.01.2021

Danıştay 6. Daire 2017/5686 Esas 2021/401 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/5686
Karar No : 2021/401

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı - …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU :
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının … tarihli oluru ile onaylanan Mersin-Adana Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının, Mersin İli, Akdeniz İlçesi, … Mahallesi, … ada … ile … parsel, … ada … parsel ve … ada … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısmının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında tarım ve kentsel servis alanında kalan taşınmazının kentsel gelişme alanı olarak planlanması gerektiği, tarım alanı olarak planlanmasının uygun olmadığı ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI :
Dava konusu çevre düzeni planında şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlık konusu taşınmazın davaya konu çevre düzeni planında tarım ve kentsel servis alanı sınırlarında kaldığı, davacının taşınmazının kentsel gelişme alanı olarak gösterilmesi gerektiği iddialarıyla davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Leke plan niteliğinde bulunan dava konusu planın ölçeği (1/100.000) gözönünde bulundurulduğunda parsel bazında kararların üretilmesinin mümkün olmayacağı gibi genel arazi kullanım kararlarının değerlendirildiği, planın bölge ve havza bazında ve mevzuata uygun olarak tesis edildiği, planlama bölgesinde koruma kullanma dengesinin gözetilmesi gereken alanlardaki yapılaşmalarda keyfiliğin önlenmesi ve azami ölçüde korumanın sağlanması için alt ölçekli plan kararlarına esas olacak yapılaşma şartlarını ortaya koyan genel arazi kullanım kararlarının üretildiği, bu nedenle davaya konusu planda taşınmaz yönünden şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının … tarihli oluru ile onaylanan Mersin-Adana Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının, Mersin İli, Akdeniz İlçesi, … Mahallesi, … ada … ve… parsel, … ada … parsel ve … ada … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısmına yapılan itirazın zımnen reddi yolundaki işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarenin süre itirazı yerinde görülmemiştir.
Dava konusu çevre düzeni planının plan notlarının 7.1. maddesinde, bu çevre düzeni planının, plan paftaları, plan hükümleri ve plan açıklama raporuyla bir bütün olduğu; 7.2. maddesinde, bu plandan ölçü alınarak uygulama yapılamayacağı; 7.9. maddesinde, 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planının onayından önce onaylanmış nazım imar planları ve uygulama imar planlarının, bu plan kararlarına ve hükümlerine aykırı olmayan karar ve hükümlerinin geçerli olduğu, imar uygulaması görmüş olan alanlarda, imar planlarında verilmiş haklar çerçevesinde uygulamalara devam edileceği; 7.10. maddesinde, bu planın onama tarihinden önce mevzuata uygun olarak onaylanmış mevzi imar planlarının geçerli olduğu, bu alanlarda yoğunluk artışı ve tür değişikliği getirecek plan değişikliği/revizyonu yapılamayacağı; 7.11. maddesinde, bu planın onayından önce, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği” kapsamında ya da dönemin ilgili diğer mevzuatına göre uygulama görmüş alanların haklarının saklı olduğu, bu alanlarda yoğunluk artışı ve kullanım değişikliği getirecek plan değişikliği/revizyonu yapılamayacağı hükme bağlanmış; 4.11.maddesinde, kentsel servis alanları: belediye hizmet alanı, kamu hizmet alanı, konut dışı kentsel çalışma alanı, toplu işyerleri ve küçük sanayi sitesi alanlarının yer aldığı kentsel ölçekte çalışma alanları olarak tanımlanmış; 8.6. maddesinde, kentsel servis alanları için, bu alanlara ilişkin imar planları ilgili kurum ve kuruluşların görüşü doğrultusunda, ilgili idarece onaylanmadan uygulamaya geçilemeyeceği, yapılaşma koşullarının alt ölçekli planlarda belirleneceği; 8-25. maddesinde bu planda yer alan tarım alanlarının tek gösterim altında gösterildiği, 5403 sayılı kanun ve ilgili yönetmeliğinde tanımlanan “tarım arazileri sınıflarına” ayrılmadığı; devamı maddelerde de tarım arazilerinin niteliğine göre yapılaşma şartları belirtilmiştir.
Çevre düzeni planının plan açıklama raporunun 4.2.1. maddesinde plan çalışmasında mülga T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığından alınan toprak verilerin baz alındığı, tarım arazilerinin toprak sınıflamalarına ayrılmadan tek bir gösterim altında toplandığı, bu alanlarda 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümleri ile plan hükümlerine göre uygulama yapılacağı belirtilmiştir.
Çevre düzeni planı uygulama hükümlerinin 4.38. maddesinde tarım arazileri, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında, toprak topoğrafya ve diğer iklimsel özellikleri tarımsal üretim için uygun olup hali hazırda tarımsal üretim yapılan veya yapılmaya uygun olan veya imar, ihya, ıslah edilerek tarımsal üretim yapılmaya uygun hale dönüştürülebilen alanlar olarak tanımlanmış, devamı maddelerinde tarım alanlarının sınıflandırılması yapılarak açıklanmış; koruma ilkeleri başlıklı 5.1.5. maddesinde, bitkisel üretimde önemli paya sahip olan tarım toprakları ile su ürünleri üretim yerleri ve çevrelerinin korunması, 5.1.6. maddesinde, üzerinde yetişen özel ürünler açısından önem taşıyan tarım alanlarının korunması, 5.1.12. maddesinde, korunacak alanlarda, kentsel gelişme baskılarını azaltacak tedbirlerin alınması, planın koruma ilkeleri olarak sayılmış; geliştirme ilkeleri başlıklı 5.2. maddesinin, 5.2.4 sayılı alt maddesinde planlama bölgesinde yer alan tüm gelişme alanlarının verimi yüksek tarım arazilerine ve enerji kaynak alanlarına zarar vermeyecek biçimde geliştirilmesi ile 5.3.4. maddesinde verimli tarım arazilerine baskı yapan plansız sanayileşmenin önlenmesi ve mevcut sanayilerin çevresel etkilerinin kontrol altına alınması hedefler arasında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığa konu taşınmazlardan … ada … parsel ile …ada … parselin tarım alanında, … ada … parselin ise kentsel servis alanında kaldığı, davacının taşınmazların konut alanı olarak belirlenmesi istemiyle yaptığı itirazın zımnen reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu plan ölçeği itibariyle genel arazi kullanım kararlarının üretildiği leke plan niteliğinde olması nedeniyle parsel bazında kararlara yer verilmesinin mümkün olmadığı, planın havza, bölge ve mevzuata uygun tesis edildiği, 2872 sayılı Yasanın 9. maddesinin (b) fıkrasında yer verilen çevre düzeni planı tanımı çerçevesinde planlama bölgesi kapsamında koruma-kullanma dengesi gözetilerek korunması gereken alanların yapılaşmalardan korunması için alt ölçekli plan kararlarına esas olacak yapılaşma koşullarının belirlendiği anlaşıldığından, uyuşmazlığa konu taşınmazların tarım alanı ve kentsel servis alanı olarak belirlenmesinde planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırılık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Dava, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının … tarihli oluru ile onaylanan Mersin-Adana Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının, Mersin İli, Akdeniz İlçesi, … Mahallesi, …ada … ile … parsel, … ada … parsel ve … ada … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanununun 9. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, "Ülke fizikî mekânında, sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda, koruma-kullanma dengesi gözetilerek kentsel ve kırsal nüfusun barınma, çalışma, dinlenme, ulaşım gibi ihtiyaçların karşılanması sonucu oluşabilecek çevre kirliliğini önlemek amacıyla nazım ve uygulama imar plânlarına esas teşkil etmek üzere bölge ve havza bazında 1/50.000-1/100.000 ölçekli çevre düzeni plânları Bakanlıkça yapılır, yaptırılır ve onaylanır. Bölge ve havza bazında çevre düzeni plânlarının yapılmasına ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca çıkarılan 14.06.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 4.maddesinin 1.fıkrasının (c) bendinde, "Çevre düzeni planı: Varsa mekânsal strateji planlarının hedef ve strateji kararlarına uygun olarak orman, akarsu, göl ve tarım arazileri gibi temel coğrafi verilerin gösterildiği, kentsel ve kırsal yerleşim, gelişme alanları, sanayi, tarım, turizm, ulaşım, enerji gibi sektörlere ilişkin genel arazi kullanım kararlarını belirleyen, yerleşme ve sektörler arasında ilişkiler ile koruma-kullanma dengesini sağlayan 1/50.000 veya 1/100.000 ölçekteki haritalar üzerinde ölçeğine uygun gösterim kullanılarak bölge, havza veya il düzeyinde hazırlanabilen, plan notları ve raporuyla bir bütün olarak yapılan planı ifade eder." kuralı yer almaktadır.
Yönetmeliğin "Planlama alanı" başlıklı 18.maddesinde, "Çevre düzeni planı; coğrafi, sosyal, ekonomik, idari, mekânsal ve fonksiyonel nitelikleri açısından benzerlik gösteren bölge, havza veya en az bir il düzeyinde yapılır." kuralına, "Plan ilke ve esasları" başlıklı 19. maddesinin 1.fıkrasında ise, "Çevre düzeni planları hazırlanırken; a) Varsa mekânsal strateji planlarına uygunluğun sağlanması, b) Yeni gelişmeler ve bölgesel dinamiklerin dikkate alınması, c) İlgili kamu kurum ve kuruluşlarının mekânsal kararları etkileyecek nitelikteki bölge planı, strateji planı ve belgesi, sektörel yatırım kararlarının dikkate alınarak değerlendirilmesi, ç) Sürdürülebilir kalkınma amacına uygun olarak ekolojik ve ekonomik kararların bir arada değerlendirilmesi, d) Tarihi, kültürel yapı ile orman alanları, tarım arazileri, su kaynakları ve kıyı gibi doğal yapı ve peyzajın korunması ve geliştirilmesi, e) Doğal yapının, ekolojik dengenin ve ekosistemin sürekliliğinin korunması amacıyla arazi kullanım bütünlüğünün sağlanması, f) Ulaşım ağının arazi kullanım kararlarıyla birlikte ele alınması suretiyle imar planlarında güzergahı netleştirilecek yolların güzergah ve yönünün genel olarak belirlenmesi, g) Çevre sorunlarına neden olan kaynaklara yönelik önleyici strateji ve politikaların belirlenerek arazi kullanım kararlarının oluşturulması, ğ) İmar planlarına esas olacak şematik ve grafik dil kullanılarak arazi kullanım kararları ile koruma ve gelişmenin sağlanması, h) Afet tehlikelerine ilişkin mevcut raporlar ve jeolojik etütler dikkate alınarak afet risklerini azaltıcı önerilerin dikkate alınması esastır." kuralına yer verilmiştir.
Anılan 19.maddenin 2.fıkrasında, "Çevre düzeni planlarının hazırlanması sürecinde, planlama alanı sınırları kapsamında aşağıda genel başlıklar halinde belirtilen konular ile diğer konularda ilgili kurum ve kuruluşlardan veriler elde edilir; bu veriler kapsamında analiz, etüt ve araştırmalar yapılır: a) Sınırlar. b) İdari ve bölgesel yapı. c) Fiziksel ve doğal yapı. ç) Sit ve diğer koruma alanları, hassas alanlar, doğal karakteri korunacak alanlar. d) Ekonomik yapı. e) Sektörel gelişmeler ve istihdam. f) Demografik ve toplumsal yapı. g) Kentsel ve kırsal yerleşme alanları ve arazi kullanımı. ğ) Altyapı sistemleri. h) Yeşil ve açık alan kullanımları. ı) Ulaşım sistemleri. i) Afete maruz ve riskli alanlar. j) Askeri alanlar, askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgeleri. k) Planlama alanına yönelik bölgesel ölçekli kamu projeleri ve yatırım kararları. l) Her tür ve ölçekteki plan, program ve stratejiler. m) Göller, barajlar, akarsular, taşkın alanları, yeraltı ve yüzeysel su kaynakları ve benzeri hidrolojik, hidrojeolojik alanlar. n) Çevre sorunları ve etkilenen alanlar." düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı maddenin 3.fıkrasında, " Çevre Düzeni Planlarının hazırlanması sürecinde planlama alanı sınırları kapsamındaki tüm veriler 1/25.000 ölçekli harita hassasiyetinde hazırlanır." kuralı, 4.fıkrasında, "Plan hazırlık sürecinde ihtiyaç duyulan veri, bilgi ve belgeler; ilgili veriyi hazırlamakla sorumlu kurum ve kuruluşlardan, bilimsel çalışmalardan ve uzmanlarca arazide yapılacak çalışmalardan elde edilir." kuralı, 5.fıkrasında, "Planlama sürecinde coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılama yöntemleri kullanılarak güncellenebilir ve sorgulanabilir sayısal veri tabanı oluşturulur." kuralı bulunmaktadır.
Davaya konu çevre düzeni planının plan notlarının 4.11. sayılı maddesinde, kentsel servis alanlarının belediye hizmet alanı, kamu hizmet alanı, konut dışı kentsel çalışma alanı, toplu işyerleri ve küçük sanayi sitesi alanlarının yer aldığı kentsel ölçekte çalışma alanlarını ifade ettiği, 4.38. sayılı maddesinde, tarım arazileri veya alanlarının, 5403 sayılı “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu” kapsamında, toprak, topografya ve diğer iklimsel özellikleri tarımsal üretim için uygun olup hâlihazırda tarımsal üretim yapılan veya yapılmaya uygun olan veya imar, ihya, islah edilerek tarımsal üretim yapılmaya uygun hale dönüştürülebilen alanlar olduğu, 4.4. sayılı maddesinde, kentsel yerleşme alanlarının, kentsel yerleşik alanlar ve kentsel gelişme alanlarını birlikte ifade ettiği, 4.5. sayılı maddesinde, kentsel yerleşik alanların büyükşehir ve/veya il, ilçe ve diğer kentsel yerleşimlerin sınırları içinde var olan, içinde boş alanları barındırsa da büyük oranda yapılaşmış alanlar olduğu, 4.6. sayılı maddesinde, kentsel gelişme alanlarının bu planın hedef yılına ilişkin nüfus kabulleri ile ilke ve stratejileri doğrultusunda, kentsel gelişmeye ayrılmış alanlar olduğu, "Koruma İlkeleri" başlıklı 5.1 sayılı bölümün 5.1.5. sayılı maddesinde, bitkisel üretimde önemli paya sahip olan tarım toprakları ile su ürünleri üretim yerleri ve çevrelerinin, 5.1.6. sayılı maddesinde, üzerinde yetişen özel ürünler açısından önem taşıyan tarım alanlarının korunmasının, 5.1.12. sayılı maddesinde, korunacak alanlarda, kentsel gelişme baskılarını azaltacak tedbirlerin alınmasının, planın koruma ilkeleri arasında yer sayıldığı, 5.2.4 sayılı maddesinde planlama bölgesinde yer alan tüm gelişme alanlarının verimi yüksek tarım arazilerine ve enerji kaynak alanlarına zarar vermeyecek biçimde geliştirilmesi ile 5.3.1. sayılı maddesinde, kentsel gelişme alanlarının, nüfus projeksiyonları ile birlikte, yerleşmelerdeki olası gelişme potansiyellerinin de dikkate alınarak belirlenmesinin planlama ilkelerinin gereklerinden olduğu, 5.3.4. sayılı maddesinde, verimli tarım arazilerine baskı yapan plansız sanayileşmenin önlenmesi ve mevcut sanayilerin çevresel etkilerinin kontrol altına alınmasının planın hedefleri arasında sayıldığı, 7.1. sayılı maddesinde, bu çevre düzeni planının, plan hükümleri ve plan açıklama raporuyla bir bütün olduğu, 7.2. sayılı maddesinde, bu plandan ölçü alınarak uygulama yapılmayacağı, 7.9. sayılı maddesinde, 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planının onayından önce onaylanmış nazım imar planları ve uygulama imar planlarının, bu plan kararlarına ve hükümlerine aykırı olmayan karar ve hükümlerinin geçerli olduğu, imar uygulaması görmüş olan alanlarda, imar planlarında verilmiş hakları çerçevesinde uygulamalara devam edileceği, 7.10. sayılı maddesinde, bu planın onama tarihinden önce mevzuata uygun olarak onaylanmış mevzi imar planları geçerli olduğu, bu alanlarda yoğunluk artışı ve türdeğişikliği getirecek plan değişikliği/revizyonu yapılamayacağı, 7.11. sayılı maddesinde, bu planın onayından önce, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği” kapsamında ya da dönemin ilgili diğer mevzuatına göre uygulama görmüş alanların haklarının saklı olduğu, bu alanlarda yoğunluk artışı ve kullanım değişikliği getirecek plan değişikliği/revizyonu yapılamayacağı, 8.1.2. sayılı maddesinde, kentsel yerleşme alanlarına ilişkin sınırların, bu plan ile belirlenen alansal büyüklük aşılmaksızın; ilgili kurum/kuruluş görüşleri ile yasal, doğal ve yapay eşikler doğrultusunda, alt ölçekli plan çalışmalarında kesinleşeceği, 8.1.3. sayılı maddesinde, bu planla belirlenen kentsel gelişme alanlarının nazım imar planları, bu planın ilke ve stratejileri ile nüfus kabullerine göre, bütün olarak yapılacağı, uygulama imar planlarının etaplar halinde yapılabileceği, 8.1.4. sayılı maddesinde, bu planda kentsel yerleşik alan olarak gösterilen, fakat imar planı bulunmayan alanların nazım imar planlarının, bu planın ilke ve stratejileri ile nüfus kabullerine göre, bütün olarak yapılacağı, uygulama imar planlarının etaplar halinde yapılabileceği, 8.1.5. sayılı maddesinde, kentsel yerleşme alanlarındaki yoğunluk dağılımının, bu planda kentsel yerleşme alanları için yapılmış olan nüfus kabulü esas alınarak, alt ölçekli planlarda yapılacağı, alt ölçekli planlarda yer alacak nüfusun, o yerleşme için bu planla getirilen toplam nüfus kabulünü aşamayacağı, 8.1.6. sayılı maddesinde, bu alanlarda yapılacak alt ölçekli planlarda, bu planda kabul edilen nüfusun gereksinimi olan kentsel sosyal ve teknik altyapı alanlarının, 3194 sayılı “İmar Kanunu”nda belirtilen standartlar çerçevesinde sağlanacağı, 8.1.7. sayılı maddesinde, bu planda kentsel yerleşme alanı olarak gösterilmiş olsun ya da olmasın, bağlı bulundukları kentsel yerleşme merkezlerinden kopuk biçimde konumlanan, belediye sınırları içine alınarak mahalleye dönüşmüş/dönüşecek kırsal yerleşme alanlarında; varsa çevre düzeni planında önerilmiş alan sınırları dikkate alınarak, yoksa daha önce belirlenmiş yerleşik alanı ve civarına ilişkin sınırlar dikkate alınarak, yerleşmenin kendi ihtiyacı kadar alanın alt ölçekli planlarının hazırlanacağı, alt ölçekli planlarda, yerleşmenin sahip olduğu geleneksel doku ve yapılaşma özellikleri ile çevresindeki alanın doğal özelliklerinin, planlama aşamasında dikkate alınması ve koruma kararlarına dönüştürülmesinin zorunlu olduğu, 8.25. sayılı maddesinde, tarım arazileri ve alanlarının bu planda tek gösterim altında gösterildiği, 5403 sayılı Kanun ve ilgili yönetmeliğinde tanımlanan “tarım arazileri sınıflarına” ayrılmadığı, 8.6. sayılı maddesinde, kentsel servis alanlarının, bu alanlara ilişkin imar planları ilgili kurum ve kuruluşların görüşü doğrultusunda, ilgili idarece onaylanmadan uygulamaya geçilemeyeceği ve yapılaşma koşullarının alt ölçekli planlarda belirleneceği, 8.25.1.2. sayılı maddesinde, 5403 sayılı “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu”nda dikili, özel ürün, fiilen sulanan veya sulama projesi kapsamında kalan tarım arazilerinde, 3194 sayılı imar kanununun 27. maddesi kapsamında kalan hayvancılık amaçlı yapılar hariç, hayvancılık tesisi yapılmasına izin verilmeyeceği düzenlemelerine yer verildiği görülmektedir.
Davaya konu çevre düzeni planının plan açıklama raporunun 4.2.1. sayılı maddesinde plan çalışmasında mülga T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığından alınan toprak verilerin baz alındığı, tarım arazilerinin toprak sınıflamalarına ayrılmadan tek bir gösterim altında toplandığı, bu alanlarda 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümleri ile plan hükümlerine göre uygulama yapılacağı belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Çevre düzeni planı kararlarının, kurumlardan ve arazi çalışmalarından elde edilen veriler, nüfus projeksiyonları ve yerel idarelerin imar planları, bölgesel yatırım kararları, koruma statülü alanlar ulaşım ağları gibi plana girdi sağlayan verilerin değerlendirilmesi sonucunda oluşturulması, dolayısıyla nüfus projeksiyonlarına göre, yerleşim alanlarının belirlenmesi, bu doğrultuda, tarım alanları, orman alanları, meralar, jeolojik açıdan sakıncalı alanlarının korunması, bu tür alanlarda, münferit kentsel gelişme taleplerinin ise plan bütünlüğü gözönünde bulundurularak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Genel ilke olarak, plan kararları ile fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın korunma, kullanma dengesini en rasyonel biçimde belirlemek amaçlanır.
Bu amaç çerçevesinde, Çevre Düzeni Planı ölçeğinde hangi usül ve esaslara göre planlama yapılacağı ayrıntıları ile ilgili Kanun ve Yönetmeliklerde düzenlenmiştir.
Ayrıca, bir bölgede önceki plan kararları ile belli bir amaca yönelik tanımlama yapılmış olmasının o bölgenin tamamının amacı, kapsamı, niteliği ve esasları ilgili mevzuatta belirlenmiş olan çevre düzeni planında aynı amaca tahsis edileceği sonucunu doğurmayacağı açıktır.
Taşınmazın davaya konu planda tarım alanı ve kentsel servis alanı sınırlarında kaldığı, davacının taşınmazının kentsel gelişme alanı olarak gösterilmesi gerektiği iddialarıyla davayı açtığı anlaşılmaktadır.
… ilinde, 6360 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle hizmet sınırlarının genişlediği, buna bağlı olarak da gelişme konut alanları, çalışma alanları, tarım alanları, sosyal donatı alanları gibi kullanım kararlarının yeniden ele alınması gerektiği, dava konusu Çevre Düzeni Planının da bu kapsamda hazırlanıp onaylandığı anlaşılmaktadır.
Leke plan niteliğinde bulunan dava konusu planın ölçeği (1/100.000) gözönünde bulundurulduğunda parsel bazında kararların üretilmesinin mümkün olmayacağı gibi genel arazi kullanım kararlarının değerlendirildiği, planın bölge ve havza bazında ve mevzuata uygun olarak tesis edildiği, planlama bölgesinde koruma kullanma dengesinin gözetilmesi gereken alanlardaki yapılaşmalarda keyfiliğin önlenmesi ve azami ölçüde korumanın sağlanması için alt ölçekli plan kararlarına esas olacak yapılaşma şartlarını ortaya koyan genel arazi kullanım kararlarının üretildiği görüldüğünden davaya konusu planda taşınmaz yönünden şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık görülmemiştir.
Kaldı ki, plan notlarında belirtildiği gibi bu planın onayından önce mevzuata uygun olarak onaylanmış mevzi imar panlarının geçerli ve uygulama görmüş alanların haklarının saklı olduğu da açıktır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 25/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi