4. Ceza Dairesi 2018/321 E. , 2021/4541 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
K A R A R
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanıklar Gülbin Çatal ve ... hakkında hakaret eylemlerinden kurulan kararlarda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildikleri tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, sanıklar Gülbin Çatal, ... ve katılan ..."ün TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE,
B-Sanık ... hakkında tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümler ile sanıklar Gülbin Çatal ve ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ... hakkında, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi, sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunması, hakaret suçunun ise, suç tarihi itibariyle 5271 sayılı CMK’nın 253/3-son cümlesi uyarınca tehditle birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma kapsamında bulunmadığının anlaşılması ve yeni düzenleme karşısında, hakaret suçu yönünden de uzlaştırma önerisinde bulunulmasının gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Çorum 3 Asliye Ceza Mahkemesinin 19/02/2009 tarih ve 2007/149 esas, 2009/101 karar sayılı ilam ile verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasının 19/06/2009 tarihinde kesinleştiği, 05/10/2010 tarihinde ise infaz edilmiş olup, infaz tarihinden itibaren TCK"nın 58/2-b. maddesinde düzenlenen 3 yıllık sürenin dolmasından sonra yargılamaya konu suçun işlenmesi sebebiyle tekerrüre esas alınamayacağının anlaşılması karşısında, sanığın başkaca tekerrüre esas sabıkası olup olmadığı da belirlenerek sonucuna göre hakkında TCK"nın 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi,
3-Sanıklar ... ve ..."ün katılan ..."e facebook üzerinden mesaj atmak suretiyle birlikte tehdit ettiklerinin kabul edilmesi karşısında, eylemin TCK"nın 106/2-c maddesinde gösterilen tehdit suçunu oluşturmayacağı, TCK"nın 106/1-2. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suçun vasıflandırılmasında hataya düşülerek, yazılı şekilde hükümler kurulması,
4- Sanıklar Gülbin Çatal ve ... hakkında (3) nolu bozma kararına uyulması halinde ise, sanıklar hakkında TCK"nın 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit suçundan açılan kamu davasında soruşturma aşamasında uzlaştırma teklifi yapılmış ise de, suç tarihine göre her iki suçun da uzlaştırma kapsamında bulunmadığından, soruşturma aşamasında yapılan uzlaştırma teklifinin geçersiz olduğu, ancak yapılan yargılama neticesinde sanıkların TCK"nın 106/2-c maddesinde düzenlenen tehdit suçundan mahkumiyet kararları verilmiş ise de üç numaralı bozma nedenine uyularak yapılan yargılama sonucu sanıklar hakkında TCK"nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçundan mahkumiyet kararları verilmesi halinde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, CMK"nın 253. maddesi uyarınca uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
5-Sanıklar hakkında uzlaşmanın sağlanamaması halinde ise, 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi
kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, O yer Cumhuriyet savcısı, sanıklar Gülbin Çatal, ... ve katılan sanık ..."ün temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.