13. Hukuk Dairesi 2012/21061 E. , 2013/1208 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davali sulama birliğinin bir dönem avukatı olarak vekalet aktine dayalı dava ve takiplerini yürüttüğünü, davalı sulama birliği yöneticilerinin değişmesi üzerine gerekçe de gösterilmeksizin 02/09/2008 tarihinde vekalet ilişkisinin davalı tarafından tek taraflı olarak sona erdirildiğini, davalının, müvekkil avukatın dava ve takiplerdeki asgari ücret tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretlerinin ödemediğini, bu nedenle ... 2. İcra Müdürlüğünün 2010/1873 E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğunu beyan ederek davalının vaki itirazının iptali ile davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile; ... 2. İcra Müdürlüğünün 2010/1873 esas sayılı takip dosyasındaki davalı borçlunun itirazın kısmen iptali ile; takibin 30.166,10 tl üzerinden devamına, kabul edilen asıl alacak miktarı olan 30.166,10 tl değer üzerinden % 40’ı oranında icra inkar tazminatının davalı-borçludan alınarak davacı-alacaklıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2012/21061-2013/1208
2-İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra - inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, davacının vekalet ücreti alacağı olup olmadığı hususu ve alacağın miktarının belirlenmesi yargılama yapılması gerektiğinden icra - inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekir. Mahkemece, davacının bu istemi hakkında red kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabul edilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının hüküm bölümünün (2) nolu bendinde yer alan “Kabul edilen asıl alacak miktarı olan 30.166,10 TL değer üzerinden % 40’ı oranında icra inkar tazminatının davalı-borçludan alınarak davacı-alacaklıya verilmesine” cümlesinin hükümden çıkarılmasına; yerine “Yasal koşulları oluşmadığından davacının icra-inkar tazminatı talebinin reddine” cümlesinin yazılmasına hükmün değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.