12. Ceza Dairesi 2020/1919 E. , 2021/8088 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulüne 3.092.01 TL maddi, 7.500 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/239 Esas, 209/173 sayılı ceza dosyası kapsamında nitelikli yağma ve hürriyetinden yoksun kılma suçlarından 26.03.2007 – 09.11.2007 tarihleri arasında 228 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 02.02.2015 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, Kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 2.500,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 3.092,01 TL maddi, 7.500,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede; Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yapılan araştırmada davacının tutuklu ve hükümlü olduğu başka suç kayıtlarına da rastlanıldığı dikkate alınarak, gözaltına alındığı gün farklı olay ve soruşturma dosyaları nedeniyle de hakkında tutuklama kararı verilip verilmediği, verilmiş olması halinde bahse konu soruşturma dosyalarının sonuçlarının araştırılması ile davacı hakkında düzenlenen tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi ile her ne kadar CMK"nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, mahsup edilen sürenin hükmolunacak tazminat miktarının tayininde dikkate alınması gerektiği nazara alındığında, davacının gözaltı ve tutukluluk süresinin diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediğinin araştırılması gerektiğinin gözetilmemesi, gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile haksız tutuklukta 228 gün kaldığı süre nedeniyle gelir kaybı olan 3.092,01 TL maddi, 7.500,00 TL manevi tazminatın tutuklanma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,
1-Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yapılan araştırmada davacının tutuklu ve hükümlü olduğu başka suç kayıtlarına da rastlanıldığı dikkate alınarak, gözaltına alındığı gün farklı olay ve soruşturma dosyaları nedeniyle de hakkında tutuklama kararı verilip verilmediği, verilmiş olması halinde bahse konu soruşturma dosyalarının sonuçlarının araştırılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-CMK"nın 144/1-a. maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup durumu tazminata engel oluşturmamakla birlikte, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği dikkate alınarak, davacının tutuklu kaldığı sürenin başka mahkumiyetinden mahsup edilip edilmediğinin araştırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan ‘’3.062,46’’ TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın üstünde kalacak şekilde ‘’3.092,01’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.