23. Ceza Dairesi 2015/6999 E. , 2016/5158 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-f-son, 168/2, 62, 52, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezası
TCK"nın 204/1, 62, 53 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."ın, müşteki ..."ı arayarak çalışanı ..."i gönderdiğini, mal almak istediğini, ödemenin çek ile yapılacağını ve önceden kalma 3.500 TL borcunu da bu şekilde ödeyeceğini söylediği, ardından sanık ..."in müştekinin iş yerine gelerek kendisini ..."ın gönderdiğini söylediği, bunun üzerine müştekinin 8.500 TL"lik malzemeyi sanık ..."e verdiği, ..."in de çeki 3. cirantacı sıfatıyla ve kesilen irsaliyeli faturayı da ... adını yazarak imzaladığı, çekin bankaya ibrazında sahte çıktığı, sanığın bu şekilde resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm tesis edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53. maddesi ile ilgili hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm tesis edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53. maddesi ile ilgili hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafıinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği, ayrıca önceden doğmuş borç karşılığı verilen çek miktarının 3.500 TL olduğu, suç tarihinde çek verilerek elde edilen haksız menfaatin ise 8.500 TL olduğu anlaşıldığından, para cezası tayin edilirken tüm çek miktarının haksız menfaat olarak değerlendirilmesi nedeniyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin "1.200 gün" "12.000" "10.000 TL" ibarelerinin çıkartılması yerine sırası ile "850 gün","425 gün", "354 gün" terimlerinin eklenmesi, ayrıca hüküm fıkrasından 2. maddenin çıkartılarak, "Sanığa verilen gün adli para cezasının sanığın şahsi ve sosyal durumu dikkate alınarak TCK"nın 52/2. maddesi gereğince günlüğü takdiren 20 TL"den hesap edilmekle sanığın 7.080 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.