17. Hukuk Dairesi 2014/10753 E. , 2016/9023 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı ... şirketine ... ile sigortalı aracın davacının yolcu olarak bulunduğu araca asli ve tam kusurlu şekilde çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının ağır şekilde yaralandığını, kazadan sonra davalı ... şirketine yapılan başvuru sonrasında bir miktar ödeme yapıldığını, bu ödemenin son derece düşük olduğunu, davalı şirket tarafından daha önce yapılmış ödemenin mahsubu neticesinde ortaya çıkacak ödeme miktarının belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 200,00 TL tutarındaki kısmının kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 06/02/2014 tarihli dilekçesi ile dava değerini 43.168,87 TL artırarak toplam 43.368,87 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davacıya 33.562,00 TL ödenerek ibraname alındığını, ibra sözleşmesi aynı zamanda feragat ve talepten vazgeçmeyi de içerdiğinden talep hakkı öne sürmenin hukuka aykırı olduğunu, davacının davayı maluliyet oranını ve taleplerini ispatla yükümlü olduğunu, kusur yönünden kamu davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, davacının bu
...
olayla ilgili resmi kurumlardan sağladığı menfaatlerin tespiti ve talepten düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile 43.368,87 TL"nin 06/03/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Bilindiği üzere vekilin, vekillikten istifa etmesi (çekilmesi) ile davadaki vekalet görevi son bulur.
Somut olayda istifa eden davalı vekilinin 05.06.2013 tarihli istifa dilekçesi (10.06.2013 havale tarihli) dosya içerisinde yer almaktadır. 02.07.2013 tarihinde ise davalının yeni vekili vekaletnamesini dosyaya ibraz etmiştir.
26.12.2013 tarihli 3.celseye davacının katılmaması ve vekaletname sunan yetkili avukatın da davayı takip etmeyecekleri beyanı üzerine dosya işlemden kaldırılmıştır. Bunun üzerine davacı 27.12.2013"de yenileme talebinde bulunmuş ve 06.01.2014"de de ıslah dilekçesini vermiştir.
Yenileme tutanağı ile duruşma gün ve saatini bildirir tebligat eski avukata tebliğ edilmiş ve bu tebligat bila tebliğ iade edilmiştir. Yeni duruşma gününün (04.02.2014) bildirilmesi için yeniden tebligat çıkartılmış ve vekillikten ayrıldığı bildirilen avukatın çalışanı tarafından ıslah dilekçesinde tebliğ alınmıştır. Mahkemece yeni duruşma günü eski vekilin çalışanına usulsüz tebliğ edilmiş olmasına rağmen duruşma zaptında tebligatların usulüne uygun olarak yapılmış olduğu değerlendirilerek yargılamaya devam olunduğu anlaşılmaktadır. Davalının yeni vekili karar duruşması olan bu celseye katılamamış ve bu celsede karar verilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli işgöremezlik tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin yenileme dilekçesi, kendisini vekille temsil ettiren ve vekaletnamesi de dosya içerisinde bulunan davalının yeni vekiline tebliğ edilmeden karar verilmiştir. .... 36., HMK 27 maddelerinde de açıklanan savunma hakkını kullanabilmesi için dava dilekçesi gibi yenileme dilekçesinin de Tebligat Yasası ve ilgili Tüzük hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi zorunludur. Kamu düzenine ilişkin bu yönün göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün davalı yönünden bozulması gerekmiştir. ....
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 17.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.