15. Ceza Dairesi 2015/8360 E. , 2017/10427 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanıklar ..., hakkında; TCK"nın 155/2, 43/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanıklar ..., ... hakkında; TCK"nın 155/2, 43/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar ... ve ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık ... müdafii ile sanıklar ... ve ... müdafiinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıklar ..., ."in katılanın işletmekte olduğu ... otogarında bulunan Kamil Koç firmasının yazıhanesinde çalıştıkları, diğer sanık ..."nun ise yan tarafta bulunan ... Turizm isimli firmanın çalışanı olduğu, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek bilet satışlarının yapıldığı ve paraların intikal ettirildiği bilgisayar sistemine ve programa müdahale ederek hayali şahıslara biletler satıp sonrasında bu biletleri açığa alıp iptal ederek para iadesi olarak gösterilip gerçekte satılan biletlerin paralarını kendilerine aldıkları, bu suretle 1,5 yıllık süre içerisinde 231.547,32 TL parayı uhdelerine geçirerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu olayda;
1- O yer Cumhuriyet Savcısının sanıklar hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
O yer Cumhuriyet Savcısının, 10/06/2013 tarihinde verilen hükmü, 1412 sayılı CMUK"nın 310/3 maddesinde belirlenen bir aylık süre geçtikten sonra 06/08/2013 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Beyanlar, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından sanıkların atılı suçu zincirleme nitelikte işledikleri anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanıklar hakkında cezaya hükmolunurken uygulanan TCK"nın 155/2 maddesinde hapis ve adli para cezası birlikte öngörülmesine rağmen sadece hapis cezasına hükmolunmuşsa da aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıklar ... ve ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkralarında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” yazılması suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
25/01/2012 tarihli bilirkişi raporunda sanığın da hayali bilet kesimi yapılarak kasadan para alındığı tarihlerde yazıhanede görüntülerinin bulunduğu belirtilmiş olması karşısında, dosya arasında bulunan kamera görüntülerine ilişkin tutanaklarda sanığa yönelik bir tespitin bulunmadığı ve sanığın bu yazıhanede çalışmadığı hususları dikkate alındığında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sanığın katılana ait işyerinde hangi tarih ve saatlerde görüntülendiği, kasadan para çekme işlemi yapıp yapmadığı yada belirtilen işlemleri yapan personeli izleyip izlemediğinin tespit edilmesi, ayrıca katılanın suç tarihlerini kapsayan dönemde düzenli olarak sanığın çalıştığı ... Turizm ve ... A.Ş."nin hesaplarından sanık ..."in ... Bankasında bulunan hesabına para havaleleri olduğunu belirtmesi karşısında, söz konusu şirket hesaplarının ve sanık ..."in belirtilen hesabının suç tarihlerini kapsayan döneme ait hesap ekstrelerinin temini, söz konusu durumun gerçek olduğunun tespiti halinde ... Turizm ve ... A.Ş."nin yetkililerinin dinlenerek söz konusu paraların ne amaçla gönderildiğinin sorulması ve toplanan delillerin sonucuna sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında cezaya hükmolunurken uygulanan TCK"nın 155/2 maddesinde hapis ve adli para cezası birlikte öngörülmesine rağmen sadece hapis cezasına hükmolunması,
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.