12. Ceza Dairesi 2014/4014 E. , 2014/4200 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3, 62, 50/a-6, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dairemizce verilen 08.11.2013 gün ve 2012/28005 E. 2013/25040 K. sayılı Karara Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca;
TCK"nın 50/1 maddesi "Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;
A) Adli para cezasına,
b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,
c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye,
d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya,
e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya,
f) Mahkum olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya, çevrilebilir." hükmün getirmiş, 50/3 maddesi de "Uygulamada asıl mahkumiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir. " düzenlemesi ile 1. Fıkradaki seçenekleri sınıflandırmıştır. Buna göre adli para cezasının kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım, diğerlerinin ise tedbir niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. TCK 50/6 maddesi seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulamayı düzenlemiş olup, seçenek yapıtırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 5275 sayılı Kanun"ın 106/3 maddesi ile uygulama yapılacaktır. Buna göre seçenek tedbirlerin yasal süresi içinde yerine getirilmeye başlanmaması ya da başlandığı halde devam edilmemesi halinde TCK 50/6 maddesi uyarınca hükmü veren mahkemece bir karar verileceği halde, adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 5275 sayılı Kanun"ın 106/3. maddesi gereğince Cumhuriyet Savcısı tarafından hapis cezasına çevrilecektir. Bu nedenle mahkemece hapis cezasına seçenek yaptırım olarak hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi halinde infazı kısıtlar mahiyette TCK 50/6. maddesi gereğince ihtarda bulunulmasına karar verilmesi olanaklı bulunmadığı gerekçesiyle itiraz edilmekle, 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99. maddesine eklenen 3. fıkra uyarınca itiraz konusu değerlendirildi;
TCK"nın 50. maddesi 6. fıkrasının tedbirlerle sınırlı olduğu, sanık hakkında TCK"nın 50/a, 52/2 maddesi uyarınca hükmedilen adli para cezasına ilişkin olarak TCK"nın 50/6. maddesinin uygulanmayacağı görülmekle,
Gereği düşünüldü:
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- 08.11.2013 gün ve 2012/28005-2012/25040 sayılı ONAMA kararının KALDIRILMASINA,
3- Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın eksik incelemeye, ertelemeye ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 50/6. maddesinin tedbirlerle sınırlı olduğu gözetilmeksizin, sanık hakkında TCK"nın 50/a), maddesi gereğince hükmedilen adli para cezasına ilişkin TCK"nın 52/4. maddesi uyarınca ihtarat da yapılmasına rağmen TCK"nın 50/6. maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün TCK"nın 50/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin 5. paragrafının hükümden çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA 20/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.