12. Ceza Dairesi 2020/2122 E. , 2021/8087 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan ... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/152 esas, 2013/175 sayılı ceza dosyası dosyasında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan ile 20.05.2011 – 18.09.2012 tarihleri arasında 487 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 23.10.2013 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 78.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın tutuklanma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 13.976,25 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın tutuklanma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede; tazminat davasına esas ... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/09/2013 tarih 2011/152 - 2013/175 sayılı dosyasında davacının (sanık), örgüte yardım ve patlayıcı madde bulundurmak suçlarından beraat etmiş olmasına karşın, tehdit suçundan hakkında 10 ay hapis cezası takdir edildiğinin görülmesi karşısında, davacı ile ilgili sorgu tutanağı ve tutuklama müzekkeresinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örneği dosya içine getirtilerek, davacının hangi suçtan tutuklandığı tespit edilip, diğer yandan, davacının bu suçtan tutuklanmadığının anlaşılması halinde, almış olduğu hapis cezasının kesinleşmesi ile birlikte haksız tutuklu kaldığı sürenin mahsup edilebileceği hususu dikkate alınarak, davacı hakkındaki maddi ve manevi tazminatın yeniden tayin ve tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, kabul ve uygulamaya göre de; maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan ‘’11.018,7’’ TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak ‘’13.976,25’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması, 20/03/2014 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 20/05/2011 olarak gösterilmesi gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 11.018,70 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın talep gereğince haksız tutuklama tarihi olan 20/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine, karar verildiği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,
Tazminat davasının dayanağı olan ... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/09/2013 tarih, 2011/152 Esas, 2013/175 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının, terör örgütü propagandası yapmak suçundan cezalandırılması istemiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte terör örgütü adına suç işlemek suçundan beraatine, terör örgütü propagandası yapmak suçundan ise 6352 sayılı Kanunun geçici 1/1-b. maddesi gereğince kovuşturmanın ertelenmesi kararı verildiği, 6352 sayılı Kanunun geçici 1/1-b. maddesine göre hakkında kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilen kişinin, erteleme kararının verildiği tarihten itibaren üç yıl içinde aynı maddenin birinci fıkra kapsamına giren yeni bir suç işlememesi hâlinde düşme kararı verileceği, işlenmesi hâlinde ise bu suçtan dolayı kesinleşmiş hükümle cezaya mahkum olunduğu takdirde, ertelenen kovuşturmaya devam olunacağı dikkate alındığında, davacının örgüt propagandası yapmak suçundan hakkında verilen kovuşturmanın ertelenmesine dair karar için öngörülen 3 yıllık sürenin inceleme tarihi itibariyle dolmuş olduğu hususu dikkate alınarak, davacının terör örgütü propagandası yapma suçu ile ilgili ceza dava dosyasının akıbetinin ve davacı (sanık) hakkında verilip kesinleşen bir mahkumiyet veya düşme kararı bulunup bulunmadığının ve davacının bu suçtan tutuklanıp tutuklanmadığının araştırılarak, davacı hakkında düzenlenen yakalama, olay, gözaltı ve sevk – serbest bırakma, tutuklama müzekkereleri, sorgu zaptının Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde aslının veya onaylı örneğinin dosya arasına alınarak sonucuna göre davacının hukuki durumunun tayin ve tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
CMK"nın 144/1-a. maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup durumu tazminata engel oluşturmamakla birlikte, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği dikkate alınarak, tazminat davasına esas ... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/09/2013 tarih 2011/152 - 2013/175 sayılı dosyasında davacının (sanık), örgüte yardım ve patlayıcı madde bulundurmak suçlarından beraat etmiş olmasına karşın, tehdit suçundan hakkında 10 ay hapis cezası takdir edildiği, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde getirtilen sorgu tutanağında davacının bu suçtan tutuklanmadığının anlaşılması karşısında, almış olduğu hapis cezasının kesinleşmesi ile birlikte haksız tutuklu kaldığı sürenin bu mahkumiyetinden veya başka bir suçtan almış olduğu mahkumiyeti varsa ondan mahsup edilip edilmediğinin araştırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.