Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2020/5057
Karar No: 2021/127
Karar Tarihi: 25.01.2021

Danıştay 12. Daire 2020/5057 Esas 2021/127 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/5057
Karar No : 2021/127

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onikinci Dairesince verilen 28/02/2020 tarih ve E:2018/4322, K:2020/1702 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanunla değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Daire kararınında davacı aleyhine bir hüküm bulunmadığından, davacının kararın düzeltilmesi isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinin 1. fıkrasında; Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar ile bölge idare mahkemelerinin itiraz üzerine verdikleri kararlar hakkında, bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde taraflarca kararın düzeltilmesi isteminde bulunabileceği kurala bağlanmıştır.
Usul hükümleri uyarınca, dava açmada olduğu gibi kanun yoluna başvurmada da, hukuki yarar bulunması; bir başka ifadeyle, kanun yoluna başvuranın kararın bozulmasında korunmaya değer bir menfaatinin bulunması gerekir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının 5434 sayılı Kanun'un Geçici 208. maddesi uyarınca, makam tazminatı, yüksek hakimlik tazminatı ile temsil tazminatı ödemesi için iki yıl süreyle çalışmış olma şartının aranmayacağının tartışmasız olması karşısında, 5434 sayılı Kanun'un Ek 68. maddesi uyarınca ödenen makam ve görev tazminatından faydalanması gerekmekte iken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının makam, görev ve temsil tazminatının dava tarihi olan 26/03/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verildiği; bu kararın davalı idarece temyiz edilmesi üzerine, Danıştay Onikinci Dairesinin 28/02/2020 tarih ve E:2018/4322, K:2020/1702 sayılı kararıyla; davacının, 5434 sayılı Kanunun Geçici 208. maddesi uyarınca, makam tazminatı, yüksek hakimlik tazminatı ile temsil tazminatı ödemesi için iki yıl süreyle çalışmış olma şartının aranmayacağı, ancak 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 117. maddesi uyarınca, başvuru tarihinden geriye doğru beş yıllık süreyi kapsayan dönem için makam tazminatı ve buna bağlı görev veya temsil tazminatının ödenmesi gerekmekle birlikte, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesinin 11. fıkrası ile yapılan atıf uyarınca, SSK ve Bağ-Kur'dan yaşlılık aylığı alan belediye başkanlarının, görev ve makam tazminatı alabilmeleri için ayrıca mülga 5434 sayılı Kanun'un 39. ve Ek 68. maddelerdeki koşullara haiz olmaları gerektiği, bu koşullar gerçekleşmemişse, gerçekleştiği tarihten itibaren görev ve makam tazminatının verilebileceği açıkça belirtildiğinden, bu durumda; 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 117. maddesi uyarınca davacının başvuru tarihinden 5 yıl geriye doğru gidilerek, 30/01/1950 doğumlu olan davacının 61 yaşını doldurduğu 30/01/2011 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesinin 11. fıkrası gereğince tarafına Belediye Başkanlığı görevinden dolayı makam tazminatı ve buna bağlı görev veya temsil tazminatı ödenmesine hükmedilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmaksızın davanın kabulü ile davacının makam, görev ve temsil tazminatının dava tarihi olan 26/03/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yönündeki Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle temyize konu kararının bozulduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından verilen karar düzeltme dilekçesinde, İdare Mahkemesince Daire tarafından verilen bozma kararına uyulması talep edilmektedir.
Danıştay Onikinci Dairesinin 28/02/2020 tarih ve E:2018/4322, K:2020/1702 sayılı karar, gerekçe ve hüküm fıkralarıyla birlikte bir bütün olarak incelendiğinde; kararda, davacı lehine olacak biçimde, davacının makam, görev ve temsil tazminatının 61 yaşını doldurduğu 30/01/2011 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yönünde gerekçeye yer verildiği; hüküm fıkrasıyla da Mahkeme kararının davacı lehine bozulduğu; bu yönüyle düzeltilmesi istenen Daire kararının davacının lehine olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, düzeltilmesi istenilen Daire kararında davacı aleyhine herhangi bir hüküm kurulmadığı, başka bir anlatımla davacının korunması gereken hukuki bir yararının bulunmadığı, Daire kararının davacının lehine olduğu sonucuna ulaşıldığından, bu aşamada kararın düzeltilmesi isteminin esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının KARAR DÜZELTME İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğine ve dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 25/01/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi