16. Hukuk Dairesi 2014/7306 E. , 2014/4616 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KAĞIZMAN KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2010
NUMARASI : 2007/273-2010/170
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Ç. Köyü çalışma alanında bulunan 161 ada 219, 220 ve 222 parsel sayılı 3.379.74, 5.566.62 ve 8.983.53 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kadim kullanım ve kadastro komisyonu kararı ile mera olarak sınırlandırılmıştır. Davacı İ.. Ç.., tapu kaydı, irsen intikal ve taksim iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında N.. D.., tapu kaydı ve harici satın alma iddiasına dayanarak taşınmazların eşit paylarla davacı İ.. Ç.. ile kendisi ve M. Ç. adına tescili istemi ile davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının ve müdahilin davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 161 ada 219, 220 sayılı parseller ile 161 ada 222 sayılı parselin (B) bölümünün eşit paylarla İ.. Ç.., N.. D.., Mehmet ve N. Ç. adına tesciline, 161 ada 222 sayılı parselin geriye kalan bölümünün mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazların kadim ya da tahsisli mera olmadığı, davacı dayanağı olan T.Sani 289 yoklama 84 sıra numaralı tapu kaydının 161 ada 219 ve 220 sayılı parsellerin tamamı ile 222 sayılı parselin fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünü kapsadığı, davacının ve diğer müştereklerinin taşınmazları taksim uyarınca kullandığı, tapu malikleri ile davacı arasındaki irsi ilişkinin nüfus kayıtları ile ispatlandığı kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davaya konu taşınmazların tespitteki niteliği mera olduğu halde Ç. Köyü Tüzel Kişiliği davaya dahil edilmemiştir. Davacı tarafın dayanağı olan tapu kaydının Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından gelen örneğindeki sınırlar "Derebey, beyek ve harman" okurken mahalli Tapu Sicil Müdürlüğünden gelen örneğinde sınırlar "dere, bay suphi ve hark" okumakta olup sınırlar çelişkili olduğu halde çelişkinin nedeni ve doğru kaydın hangisi olduğu belirlenmeden tapu kaydının bütün malikleri ile irsi ya da akdi ilişkinin varlığı kanıtlanmadan karar verilmiştir. Davaya konu taşınmazların tespiti olağan usule göre yapılmış ve dava askı ilan süresi içinde İ.. Ç.. tarafından açılmış olup, N.. D.., bu davaya, taşınmazı M. Ç.ile birlikte İhsan"dan satın aldıklarım belirterek kendisi ile İhsan ve Mehmet adına eşit paylarla tescili istemi ile katılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30/2. maddesi gereğince, re"sen araştırma ilkesi gereğince gerçek hak sahibinin belirlenmesi gerekmediği halde davacı İ.. Ç.. ve müdahil N.. D.. dışında hak sahibi oldukları kanaati ile davası ve müdahalesi olmayan M. Ç. ile N. Ç.lehine de tescil hükmü kurularak davanın tarafı ve
taleple sınırlı olarak karar verilmemiştir. Davacı dayanağı olan tapu kaydı uygulaması ve mera araştırması da yöntemince yapılmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle Ç. Köyü Tüzel Kişiliğinin davaya dahili sağlanmalı, veraset ilamları da dosyaya alınmak suretiyle tapu kaydının bütün malikleri ile davacı ve müdahil arasındaki akdi ve ırsi ilişki belirlenmelidir. Bundan sonra davacı taraf dayanağı olan T.Sani 289 yoklama 84 sıra numaralı tapu kaydı varsa haritaları ve oluşum belgeleri ile birlikte tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli, aynı tapu kaydının farklı merciilerden gelen örneklerinde belirtilen sınırları arasındaki farklılığın nedeni belirlenerek doğru kayıt saptanmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler ile tespit tarihi olan 2007 tarihinden geriye doğru 15-20-30 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları dosya arasına konulmalı, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları, fen ve üç kişiden oluşacak ziraatçı bilirkişi kurulu da hazır olduğu halde keşif icra edilmelidir. Taşınmazların başında icra edilecek keşif sırasında varsa davacı taraf dayanağı olan tapu kayıtlarının haritası uygulanıp kapsamı 3402 sayılı Kadastro Yasası"nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmelidir. Ancak tapu kaydının krokisi zemine uygun değilse ve uygulama kabiliyeti yok ise tapu kaydının sınırlarına itibar edilmelidir. Tapu kayıtları ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle okunup kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde göstertilmeli, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, kayıt uygulamasının, bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denellenmeli, beraberinde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydı kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmelidir. 3 kişilik ziraat mühendisi kurulu ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetine belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazların kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, 3 kişilik uzman ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazların toprak yapısı, eğimi, niteliği, mera vasfında olup olmadığı hususlarında bilimsel verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı ve bu suretle kaydın kapsamı ile taşınmazların vasıfları kesin olarak saptanmalıdır. Mahkeme gözlemi de keşif tutanağına etraflıca yazılmalıdır. Çekişmeli taşınmazların mevkiinin "kurik", niteliklerinin ise çayır olduğu, davacı dayanağı olan tapu kaydının ise mevkiinin "kantarda" ve cinsinin ise tarla olduğu gözetilmelidir. Taşınmazların nitelikleri değerlendirilirken komşu parsellerin nitelikleri üzerinde de durulması gerektiği de düşünülmeli ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.