5. Ceza Dairesi Esas No: 2016/2590 Karar No: 2019/2750 Karar Tarihi: 05.03.2019
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/2590 Esas 2019/2750 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, tefecilik suçundan mahkumiyet hükmü verilen sanıkların, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilemeyeceğini belirtti. Ancak, el konulmuş paranın müsadere edilebileceği, ödünç olarak verilen para nedeniyle elde edilen kazancın zarar gören konumundaki gerçek kişiye, vergi kaybı karşılığının ise Hazineye iade edilmesi gerektiği vurgulandı. Sanıkların temyiz itirazları kabul edilerek hükümler bozuldu. Kanun maddeleri ise şu şekilde açıklandı: TCK\"nın 53/1. maddesi, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanması ile 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete\"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilemeyeceğinin infaz aşamasında nazara alınması gerektiği. Tefecilik suçunda ise müsadere edilebilecek ana paranın TCK\"nın 55/1. maddesi ile belirlendiği ve ödünç olarak verilen paranın kazancının zarara uğrayan kişiye iade edilmesi gerektiği vurgulandı.
5. Ceza Dairesi 2016/2590 E. , 2019/2750 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Sanıklar ... ve ... haklarında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TCK"nın 53/1. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanması ile 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilemeyeceğinin infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/12/2008 gün ve 2008/146-235 sayılı Kararı nazara alındığında, tefecilik suçunda ancak el konulmuş olması halinde bu suçun konusunu oluşturan değer niteliğindeki ana paranın TCK"nın 55/1. maddesi uyarınca müsadere edilebileceği, ödünç olarak verilen para nedeniyle elde edilen kazancın zarar gören konumundaki gerçek kişiye, vergi kaybı karşılığının ise Hazineye iade edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde müsadere kararı verilmesi, Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihetin yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan sanıklar hakkındaki hükmün 10/b ve 10/c kısmında yer alan müsadereye ilişkin bölümlerin tümüyle hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Sanığın hükümden sonra 30/07/2015 tarihinde vefat ettiği UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu hususun mahallinde araştırılarak 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince bir karar verilmesi lüzumu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/12/2008 gün ve 2008/146-235 sayılı Kararı nazara alındığında tefecilik suçunda ancak el konulmuş olması halinde bu suçun konusunu oluşturan değer niteliğindeki ana paranın TCK"nın 55/1. maddesi uyarınca müsadere edilebileceği, ödünç olarak verilen para nedeniyle elde edilen kazancın zarar gören konumundaki gerçek kişiye, vergi kaybı karşılığının ise Hazineye iade edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde müsadere kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.