Hırsızlık - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/12967 Esas 2016/8011 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/12967
Karar No: 2016/8011
Karar Tarihi: 11.05.2016

Hırsızlık - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/12967 Esas 2016/8011 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, bir işyerinden hırsızlık yapmakla suçlandı ve yargılandı. Yakalama tutanağına göre, kolluk kuvvetleri sanığı işyerinde yakaladılar. Sanık ilk savunmasında suç saatinin 04.00 olduğunu söylese de, son savunmasında saati tam olarak hatırlayamadığını ancak hava aydınlanmaya başlamış ve servise çıkanların olduğunu belirtti. Müşteki ise 05.15'te işyerini açarken kolluk kuvvetlerini gördüğünü belirtti. Mahkeme, eylemin gündüz saatlerinde gerçekleştiğini kabul ederek, sanığı hırsızlık suçundan mahkum etti.
Sanığın eylemine uyan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 493/1. maddesine göre, öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, aynı Kanun'un 102/4, 104/2. maddeleri ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nin aynı suça uyan 142/1-b, 116/1, 66/1-e, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Kanun'un 7/2, 5252 sayılı Kanun'un 9/3. maddeleri ışığında, dava zamanaşımı bakımından 5237 sayılı Kanun hükümlerinin sanık yararına olduğu ve aynı Kanun'un 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık zamanaşımının suç tarihi olan 23.04.2003 tarihinden inceleme tarihine kadar geçtiği belirtildi. Bu nedenlerle, Mahkeme kararı bozdu ve sanığın davanın düşürülmesine karar verdi.
22. Ceza Dairesi         2015/12967 E.  ,  2016/8011 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, kararın nitelik, cezanın türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Dosya içerisinde bulunan yakalama tutanağında, saat 05.30 sıralarında anons üzerine olay yerine giden kolluk görevlileri tarafından, sanığın işyeri içerisinde yakalandığının belirtilmesi ve her ne kadar sanık tarafından bozma öncesi ilk savunmasında suç saatini 04.00 sıraları olarak beyan edilmiş ise de, bozma sonrası savunmasında saati tam olarak hatırlayamadığını, ancak havanın aydınlanmaya başladığını ve servise çıkanlar olduğunu beyan etmesi ile müştekinin de 05.15 sıralarında işyerini açmaya geldiğinde kolluk görevlilerini gördüğünü söylemesi karşısında, eylemin gündüz sayılan zaman diliminde gerçekleştiği kabul edilerek yapılan incelemede;
    Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK’nin 493/1. maddesinde belirtilen suç için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, aynı Kanun"un 102/4, 104/2. maddeleri ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nin aynı suça uyan 142/1-b, 116/1, 66/1-e, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Kanun"un 7/2, 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddeleri ışığında, dava zamanaşımı bakımından 5237 sayılı Kanun hükümlerinin sanık yararına olması ve aynı Kanun"un 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık zamanaşımının suç tarihi olan 23.04.2003 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının DÜŞÜRÜLMESİNE, 11/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.